Примери за използване на Doğasından на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
K: İşin doğasından.
İnsan doğasından anladığını sanmıştım.
İrlandanın mükemmel doğasından kareler.
İnsan doğasından anlamıyorsun Ben yarım. Ben bir müzisyenim.
Mesajda Yao-guainin doğasından bahsediliyor.
Oğlumun doğasından söz ediyorum, yaptığı bir şeyden değil.
Sanırım insan kendi doğasından kaçamıyor.
Ancak ben DNA biliminin farklı bir boyutundan bahsetmek istiyorum,DNAnın fiziksel doğasından.
O zaman insan doğasından hoşlanmıyorum.
Bu gerçeklik iktidar ve sermaye tekellerinin doğasından kaynaklanır.
Biraz da işin doğasından kaynaklanmış olabilir.
Düzeldi pürüzlü olan,aynı bir kadının aşkı ile vahşi doğasından arınan bir adam gibi.''.
Her ay doğasından ayrılan binlerce hayvan ana vatanlarından daha uzağa taşınıyor başlıca olarak Rio de Janerio ve Sao Paulo da satılmak üzere.
Köpekbalığının avcı doğasından daha doğal bir şey yoktur.
Sorun Sanat veModern Toplumun ön aşaması arasındaki ilişkinin doğasından kaynaklanır.
Etrafınızda gördüğünüz işsizliğin teknolojik işsizliğin doğasından dolayı normal karşılanmaya başladığı gerçeğinden bahsetmeye gerek bile yok.
Bununla birlikte, bu minerallerin, vitaminlerin ve organın ihtiyacı olan organik bileşiklerle dolu olan bu tohumların konsantre doğasından kaynaklanıyor.
Bu Wesen türünün verimli doğasından ötürü Spedigberendess olarak bilinen eylemi gerçekleştiren yeni evli çiftlere talih ve doğurganlık bahşedildiğine inanılır.''.
Belki de bu fiziksel bir durum değildir de kadının doğasından gelen ruhsal bir şikayettir.
Eğer binalara ulaşımla ilişkisi ile birlikte bakarsam diğer bir deyişle, yüzde 26 olan insanların ulaşımı sonrasında enerji tüketiminin yüzde 70 şehrimizin ve altyapımızın birlikte çalışmasından etkileniyor.pekala sürdürülebilirlik sorunları binalarında parçası olduğu şehirlerin doğasından ayrılamazlar.
Evrende var olan en yüksek seviyeli maddeler ve elementler Zhen-Shan-Renden-evrenin ruhundan, evrenin doğasından, Buda Fanın gerçek özünden oluşmuştur.
Brezilyadaki yasadışı vahşi hayvan ticareti hayvan faunamıza karşı en büyük tehlikelerden özellikle kuşlar başlıcaolarak pet shoplara tedarik ediliyor Her ay doğasından ayrılan binlerce hayvan ana vatanlarından daha uzağa taşınıyor başlıca olarak Rio de Janerio ve Sao Paulo da satılmak üzere.
Bu iki ceza türünü Tanrının dıştan uyguladığı bir intikam olarak değil de,günahın doğasından kaynaklanan iyilik olarak görmeliyiz.
Esme, bebek doğana dek uyuşturucudan uzak dur demiştim.
Doğası ve terbiyesi, bunun asla olmamasına karşı sözleşmiş.
Biz bu sitelerin doğası, içeriği ve durumu üzerinde hiçbir kontrole sahip.
Doğada bulunan sarmalların çoğu logaritmik sarmallar. olarak gözlemlenebilir.
Sınav komitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı tarafından atanır.
Çünkü doğada, özellikle de bitkilerde Avrupanın emperyalist gücünün temelleri atılmıştı.
Uzay ve zamanın doğası gibi azametli meselelerle başediyordu.