Примери за използване на Dolaşarak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve şehirde dolaşarak.
Dolaşarak hiçbir şey bulamayız.
Anarın anketörleri evleri dolaşarak.
Bahçeye çıkıp dolaşarak temiz hava alabilirsiniz.
Bütün günümü… bu hastaneyi dolaşarak geçirdim.
Combinations with other parts of speech
Използване с прилагателни
Повече
Използване с съществителни
domuz eti
domuz pastırması
domuz pirzolası
domuz gribi
domuz yağı
kanada dolarıdomuz kanı
etrafta dolaşıpdünyayı dolaşıpdomuz derisi
Повече
Ve şehirde dolaşarak insanların ödlerini boklarına karıştırıyorlar.
Bukowski, 1940ların ilk yıllarını Amerikayı dolaşarak geçirdi.
Son iki haftadır ülkeyi dolaşarak, teşekkürleri kabul ettiler.
Bizim çocuklar formalar için köşebaşlarında çalıştılar,… kapı kapı dolaşarak arabaları yıkadılar.
Bildiğimiz şey dünyayı dolaşarak sihrini halkın önünde yapmaya başladığı.
Bay Bates poliseBay Greenin öldüğü günü Yorkta dolaşarak geçirdiğini söylemişti.
Bir yıl boyunca bu ekip, dünyayı dolaşarak denizlerimizin küresel bir resmini oluşturmaya çalıştı.
Develer, Dağlar, Çöldeki kuyular ve nehirler,beni Sina Çölünde dolaşarak geçirdiğim yıla götürdü.
Maske takıp şehirde dolaşarak insanlara saldıran çok ciddi şekilde rahatsız bir şahıs hakkında konuşuyoruz.
Gün ve gün Hıristiyan mahalleyi dolaşarak kitabını okudu.
Benim işim, ülkemi dolaşarak gazetecilere, film yapımcılarına, haber ekiplerine yardım etmek.
Sanırım, Sam, ortalıkta vahşi bir kedi gibi dolaşarak beni çılgına çeviriyor!
Diğerleri yıldızların arasında dolaşarak anlayamayacağımız şeyler yapıyorlar. Varlığımızdan haberdar bile değiller.
Düşmanınız iblis kükreyen aslan gibi dolaşarak, yutabileceği birini arıyor.
İsa bütün kent ve köyleri dolaşarak havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesini duyuruyor, her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu.
Düşmanınız İblis kükreyen aslan gibi dolaşarak, yutabileceği birini arıyor.”.
Sonra da Bay Enderbynin arkasından dolaşarak, ona yetişmiş gibi yaptın. Birlikte otele gelip, ilgin olamayacak bir cinayet işlendiğini gördünüz.
Daha fazla insan daha az arabayla şehirde dolaşarak yollarda arabaları azaltıyor.
Özellikle'' neden yazı Avrupayı dolaşarak geçirmek istiyorum'' konulu yazıyla ödül kazanan bir kız arkadaşın varsa.
Düşmanınız iblis kükreyen aslan gibi dolaşarak, yutabilece¤i birini arıyor”( I. Pet 5,8).
Sen, az önce benim havaalanımda silahla dolaşarak ve insanlara ateş ederek 7 FAA ve 5 mahalli kanunu çiğneyen serserisin!
Ben seni arıyorum ama sen Lennonın etrafında dolaşarak Kirklandın işine burnunu sokmakla uğraşıyorsun.
Kişi ihtiyacı olan şeyi bütün dünyayı dolaşarak arar ve aradığını eve döndüğünde bulur.
Bisiklet meraklısı bütün kıtaları dolaşarak karşılaştığı inzanlara barış mesajları verdi.
Söylenenlere göre Bobby Maxwell ve sevgilisi Wanda etrafta dolaşarak kendilerine Halkın Devrimci Vurucu Gücü diyorlarmış.