ERKANNTE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tanıdı
• fark etti
• anladı
• fark
• gördü
• algılanan
• tanınan
• farketti
• tespit edilen
• tanır
• tanımladı

Erkannte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Tex erkannte ihn.
Tex onu tanıdı.

Aktuelle Anordnung der Möbel und erkannte Probleme.
Mevcut mobilya düzenlemeleri ve tespit edilen problemler.

Erkannte Zitatzeichen.
Tanınan alıntı karakterleri.

In Istanbul erkannte mich.
Istanbul gördü beni.

Ark erkannte dann seinen Fehler.
Cafer o zaman hatasını anladı.

Der Marschall erkannte das.
Mareşal bunu anladı.

Erkannte feindliche Fahrzeuge-.
Tespit edilen düşman araçları--.

Der König erkannte seine Chance.
Ama kral ona bir şans tanır.

Erkannte Präfixe durch„ Fwd:“ ersetzen.
Tanınan önekleri'' İlt:'' ile değiştir.

Automatisch erkannte Gesichter.
Otomatik olarak tanınan yüzler.

Er erkannte mich und kam auf mich zu.“.
O beni tanır, ben de onu” dedi.

Als man die Krankheit erkannte, war es schon zu spät.
Hastalığı fark edildiğinde, artık hayli geç kalınmıştı.

Die erkannte Bewegung aktiviert das Radio.
Algılanan hareket Radyoyu aktive eder.

Nur, dass ein Zeuge auftauchte und den Commander erkannte.
Sadece bir tanık ortaya çıktı ve Komutanı tanımladı.

Jacinda erkannte das Format.
Jacinda formatı tanıdı.

Er hat seinen Finger rausgenommen, und erkannte, dass er es war.
Kendisinin olduğunu fark ediyordu. Parmağını çıkarıp.

Jacinda erkannte das Format.
Jacinda formatını tanıdı.

Er hat seinen Finger rausgenommen, und erkannte, dass er es war.
Parmağını bir sokup bir çıkarıyordu… ve kendi yansıması olduğunu anladı.

Für die erkannte Szene im Modus.
Modunda algılanan sahne için.

Drei Maulwürfe in seiner Organisation, und Charles erkannte sie nicht.
Organizasyonun kalbinde üç tane köstebek vardı fakat Charles onları fark edemedi.

Don Levine erkannte etwas darin.
An2} Don Levine onda bir şey gördü.

AKC erkannte die Rasse 1981 an und verabschiedete 1990 den endgültigen Standard.
AKC, ırkı 1981de tanır ve 1990da nihai standardı kabul eder.

Xiaos Familie erkannte, was ihr Sohn tat.
Xiaonun ailesi, oğullarının ne yaptığını fark etti.

Er erkannte sie, während sie jedoch ihn nicht erkannten.
O onları tanıdı, ama öbürleri onu tanıyamadılar.

In diesem Besuch erkannte Farel die Hand Gottes.
Farel oradaki ziyareti sırasında Tanrının elini tanıdı.

Tom erkannte, dass er durch uns an den General kommen konnte. Oh nein.
Tom, bizi kullanarak generale çok daha hi̇zli̇ ulaşacaği̇ni̇ gördü.

Giovanni Antonio Porcheddu[ es] erkannte die Silos Granari.
Yılında Giovanni Antonio Porcheddu[ o] fark Silolar Granari.

Also erkannte er die Zeichen sofort.
O yüzden belirtileri hemen tanıdı.

Und mit einem kalten, schweres Gefühl in ihrem Herzen erkannte Polly, dass dies kein Spiel war.
Kalbinde serin bir ağırlık vardı. Polly bunun oyun olmadığını anladı.

Julian erkannte den Erfolg seiner Erzählung.
Julien hikâyesinin başarısını gördü.