CHANGES WERE MADE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

['tʃeindʒiz w3ːr meid]
['tʃeindʒiz w3ːr meid]
değişiklikler olmuştur
yaptığımız köklü değişiklikler öyle temel değişiklikler ki onları şimdi olmuş

Changes were made Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Some changes were made.
Bazı değişiklikler yaptık.
In 1932-33 some substantial changes were made.
Arasında İspanyada 33 hükümet değişikliği oldu.
Several changes were made in this version.
Versiyonda birkaç değişiklik oldu.
Show report only if changes were made.
Sadece değişiklik yapıldığında raporu gösterNAME OF TRANSLATORS.
Changes were made for the production model.
Ülkenin etkin yapısında değişiklikler oldu.
Along with naming the new cabinet, dizzying changes were made at various ministries.
Yeni kabinenin seçilmesiyle çeşitli bakanlıklarda baş döndüren değişiklikler yapıldı.
Changes were made to the script accordingly.
Bunun dışında senaryoda da değişiklikler olmuştur.
Changes so basic that we now take'em for granted. Fundamental changes were made.
Yaptığımız köklü değişiklikler… öyle temel değişiklikler ki, onları şimdi olmuş kabul ediyoruz.
Several changes were made to the list during the 20th century.
Yüzyılda listede birkaç değişiklik yapılmıştır.
After the fortress' completion,there was a decline in its military importance and few structural changes were made.
Kalenin tamamlanmasından sonra,askerî öneminde bir azalma meydana geldi ve kalede bazı yapısal değişikliklere gidildi.
Significant changes were made to the separation of powers.
Kuvvetler ayrılığıyla ilgili önemli değişiklikler yapılmıştır.
Under Dr. Ing e. h. Karl Stief, who had been chief engineer at Opel since 1934,useful changes were made to this tough little car.
Den beri Opelde baş mühendis Dr. Ing e.h. Karl Stief ilebu küçük arabada kullanışlı değişiklikler yapılmıştır.
Fundamental changes were made, changes so basic that we now take'em for granted.
Yaptığımız köklü değişiklikler… öyle temel değişiklikler ki, onları şimdi olmuş kabul ediyoruz.
Unfortunately performance proved to be a major problem,and a number of architectural changes were made in order to solve this problem.
Maalesef performansın büyük bir problem olduğu ortayaçıktı ve bu sorunu çözmek için bir takım mimari değişiklikler yapıldı.
Some changes were made to the gameplay and visuals on the maps Cliff, Prokhorovka, and Abbey.
Oyun tarzında ve Cliff, Prokhorovka ve Abbey haritalarındaki görsel unsurlarda bazı değişiklikler yapıldı.
In response to the Stagefright family of bugs disclosed andfixed in 2015, several changes were made to harden the media stack against future vulnerabilities.
Yılında açıklanan ve düzeltilen hatalar Stagefright uyarınca,medya yığınını gelecekteki güvenlik açıklarıyla sertleştirmek için çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
These changes were made only to the sedans and coupé, with the van/wagon and trucks retaining the original bodywork.
Bu değişiklikler yalnızca sedanlara ve coupea uygulandı ve van/wagon ile kamyonlar orijinal karoserleri ile kaldı.
Along with naming his new cabinet, dizzying changes were made to the names of various ministries, and portfolios were merged.
Yeni kabinenin kurulmasının yanı sıra çeşitli bakanlıkların adlarında köklü değişiklikler yapıldı ve bazı bakanlıklar da birleştirildi.
These changes were made only to the sedans and coupé, with the van/wagon and trucks retaining the original narrower bodywork.
Bu değişiklikler yalnızca sedanlara ve coupea uygulandı ve van/wagon ile kamyonlar orijinal karoserleri ile kaldı.
In 2006, slight cosmetic changes were made to both the interior and exterior, but is otherwise the model is very similar to the original one.
Yılında hem iç hem dış görünümünde ufak değişiklikler yapıldı ama bunun dışında model, orijinal haline çok benzerdi.
Some changes were made to the set list during the second European leg of the tour in 2009, including a dance tribute to deceased singer Michael Jackson.
Turnenin 2009 yılındaki ikinci Avrupa ayağında şarkı listesinde, aralarında hayatını kaybeden şarkıcı Michael Jackson anısına yapılan bir dansın da bulunduğu bazı değişiklikler yapıldı.
With the return of Steve Jobs to Apple in 1997, changes were made to the campus: Apple increased the number of occupied buildings, and many activities not related to R&D were moved to the buildings on Infinite Loop, at which point they began to be referenced by their IL designations.
Steve Jobsun 1997de Applea dönmesiyle birlikte kampüste değişiklikler yapıldı: Apple, tutulan binaların sayısını arttırdı ve Ar-Ge ile ilgili olmayan pek çok etkinlik, Infinite Looptaki binalara taşındı; bu noktada onlar tarafından referans edilmeye başlandı.
Another change was made in 2008.
Yine 2008 yılında büyük değişiklikler yapıldı.
I am in favor of political reform if meaningful changes are made.
Çoğunlukla anlamlı değişiklikler yapılırsa ben siyasi reformdan yanayım.
During the Sunset period, very few changes are made to the server infrastructure.
Bu 3 sezon boyunca kadroda çok az değişiklik yapılmıştır gayet mütavazı bir kadrodur.
Yeah, and all these costume changes are making us hungry again.
Evet ve tüm bu kostüm değişiklikleri bizi yeniden acıktırıyor.
Some changes are made to annotations. Do you really want to cancel all recentchanges for each affected file?
Bilgi notlarında bazı değişiklikler yapıldı. Etkilenen her dosya için tüm güncel değişiklikleri gerçekten iptal etmek istiyor musunuz?
With real-time collaboration, you and your colleagues can work together onthe same document at the same time and actually see changes being made as they happen.
Gerçek zamanlı ortak çalışma sayesinde, iş arkadaşlarınız vesiz aynı doküman üzerinde aynı anda birlikte çalışabilir, değişiklikleri, yapıldıkları anda görebilirsiniz.
This is the way change is made and I felt like I needed to make that statement right from the beginning.
Bu değişimi sağlamanın yolu ve bunu yaparken baştan işe el atman gerektiğini hissettim.
When the episode was originally planned, it called for Albert Brooks to voice"Björn", a Swedish tennis instructor, but Brooks thoughtit would be funnier to make the character French and so the change was made.
Bölüm ilk tasarlandığında Albert Brooksun İsveçli tenis eğitmeni'' Björn'' ü seslendirmesi belirlendi fakat Brooks,karakterin Fransız olmasının daha eğlenceli olabileceğini söylemesiyle karakterde değişiklik yapıldı.
Sonuçlar: 3222, Zaman: 0.0436

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce