Dinlemekle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yoga dinlemekle başlar.
İlk aşamada sadece dinlemekle yetinin.
O dinlemekle yükümlü değil ama.
Öğreti, dinlemekle başlar.
Dinlemekle başlıyor her şey.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
müzik dinlemekşimdi beni dinlebeni dinlemiyorsunlütfen beni dinlesen beni dinleseni dinliyorumdinle dostum
dinleme cihazı
dinle tatlım
dinlemek zorunda
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Her şey dinlemekle başlar.
Belki de yanlış bir şey yaptım sezgilerimi dinlemekle.
Oysa yoga dinlemekle başlar.
İletişim çok konuşmakla değil, iyi dinlemekle başlar.
Yani hayatım dinlemekle geçiyor.
Ama dinlemekle duymak aynı şey değil Sally.
Yoga derinden dinlemekle başlar.
Ses üzerine koskoca bir kitap yazdım.Yani hayatım dinlemekle geçiyor.
Oysa yoga dinlemekle başlar.
Alkış Benim için bu,orada olmak ve onu gerçekten dinlemekle mümkün.
Plak dinlemekle aynı şey değil.
Etkili iletişim dinlemekle başlar.”.
Seni dinlemekle büyük hata ettim.
Sadece ona dokunmakla,bakmakla ya da inlemelerini dinlemekle olmaz.
Yoga derinden dinlemekle başlar.
İç gözlemi uygulamak, kendinize dikkat etmek ve dinlemekle başlar.
Benim de seni dinlemekle işim yok artık!
Ayrıca, 16 değerlendirme merkezi yerel tüketicileri gözlemlemek ve dinlemekle görevlendirilmiştir.
Neden sadece dinlemekle yetinmiyor?
Bütün hayatını sana yalakalık yapıp tarihi gerçekleri ortaya çıkarma gevezeliklerini dinlemekle geçirdi.
Benim de seni dinlemekle işim yok artık! Güzel.
Bu“ anlamak” kelimesi öğretileri dinlemekle ilgili olarak da kullanılabilir.
Boşuna onu dinlemekle zamanınızı israf etmezsiniz.
Sizin sebeplerinizi dinlemekle ilgilenmiyorum, dostum.
Tvde hastayı dinlemekle bahsettiğin her şey saçmalık mıydı?