DIYALOG ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Dialog
• Gespräch
• Dialoge
• Dialogs

Diyalog Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Güzel diyalog.
Guter Dialog.

Yapılandırılmış Diyalog.
Strukturierten Dialogs.

Merkezde Diyalog.
Dialog der mitte.

Bu diyalog iyi dedim.
Ich meine, der Dialog ist gut.

An2}'' Güzel diyalog.
Guter Dialog.

Evet. Diyalog başlat.
Einen Dialog eröffnen. Ja.

Bunu yakala. Diyalog.
Nimm den. Dialog.

Bazı çatışma çözme diyalog.
Dialoge zur Konfliktlösung.

Bir diyalog başlatıyoruz.
Wir haben einen Dialog eröffnet.

Daha hızlı diyalog.
Schnellere Gespräche.

Bu diyalog St. Elmos Firedan mı?
Ist der Dialog von St. Elmo's Fire?

Demokrasi demek, diyalog demektir.
Demokratie bedeutet Dialog.

Bu diyalog benim için biraz fazla sağlıklı.
Das Gespräch ist mir zu offen.

Evet. Fazla diyalog yok.
Ja, zwölf. Es gibt nicht viel Dialog.

Diyalog. Aktörler arasındaki ilişki.
Dialoge, schauspielerische Interaktion.

O yüzden ben de bir diyalog başlatmak istedim.
Ich wollte einen Dialog beginnen.

Diyalog 3: Ahmet:( Öğretmeni çağırır).
Video 3: Gespräch mit Ahmed(Tanzlehrer).

Dil önemli, söylem önemli, diyalog önemli.
Sprache zählt, Diskurse zählen, Dialog zählt.

Diyalog ve şarkı sözleri seyirciye ulaşmalı.
Dialog und Text müssen das Publikum erreichen.

Birlikte Düşünmek: Diyalog- David Bohm.
Miteinander denken- der DIALOG nach David Bohm I.

Diyalog ve biraz ödünle çözüme ulaşılacağını düşünüyorum.
Ich glaube mit Dialog und Kompromissen.

Aylık 8 milyon diyalog JivoSiteden geçiyor.
Millionen Dialoge durchlaufen JivoSite monatlich.

Geçen 50 yili silecek hiçbir diyalog yok.
Kein Gespräch kann die letzten 50 Jahre vergessen machen.

Misyon ve diyalog arasındaki ilişki çok çeşitlidir.
Die Beziehungen zwischen Dialog und Mission sind vielfältig.

Çalışma, İstihdam ve Sosyal Diyalog Bakanı: François Rebsamen( PS).
Minister für Arbeit, Beschäftigung und sozialen Dialog François Rebsamen PS.

Diyalog ve Gelişme için Kültürel Çeşitlilik için Dünya Günü.
Welttag kulturellen Vielfalt für Dialog und Entwicklung.

Ve sadece iki satır diyalog kaydetmeye vakitleri olmuş.
Und sie hatten nur Zeit, zwei Zeilen Dialog aufzunehmen.

Copyright- Platformlar ve hak sahipleri arasındaki diyalog yarın başlıyor.
Copyright- Der Dialog zwischen Plattformen und Rechteinhabern beginnt morgen.

Dekolonizasyon diyalog, uzmanlık ve destek gerektirir.
Dekolonisierung erfordert dialog, expertise und unterstützung.

Aynı dönemde, efsaneye göre Thespis isimli biri, diyalog fikrini icat etti.
Zu dieser Zeit soll jemand namens Thespis die Idee des Dialogs erfunden haben.