Farkettim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Farkettim ki… o da risk alıyor.
Aniden bir fırsat olduğunu farkettim.
Ve farkettim ki 30 saniyen falan kalmış.
Ama bir süre sonra haklı olduğunu farkettim.
İroniyi farkettim, ama espiriyi anlamıyorum.
Sofu bir Ori müridi olduğunu farkettim.
Fakat farkettim ki bu da işe yaramıyor.
Sonra bir gün ellerimin değiştiğini farkettim.
Sonra farkettim ki sinirim tamamen yanlış yöneydi.
O ve ben… Teşekkür ederim.- Farkettim.
Sonra farkettim ki mükemmel olması gerekmiyor.
Dün onun bir ayna olduğunu farkettim.
Ama sonra farkettim ki… insanlar temizlenmeyi seviyor.
Arabanızın sola doğru yattığını farkettim.- Evet.
Birden farkettim: Hayatımız da böyle işte.
Her seferinde tarakta daha çok saç olduğunu farkettim.
Evet. Ama sonra farkettim ki… Tabirin nereden geldiğini mi?
Bir canavar yarattığımı çok geç farkettim.
Şuan farkettim ki oldukça uzun bir yazı olmuş.
Da gözlerimin biraz daha bozulduğunu farkettim.
Farkettim. Bir canavar yarattığımı çok geç.
Arasında ne kadar kötü bir insan olabileceğimi farkettim.
Ve farkettim ki kız arkadaşım yanımda değil.
Oh, ve bu sabah, kakamın grimsi renkte olduğunu farkettim.
Daha sonra farkettim ki onlar bizden daha güçlüydüler.
Ve sonra onun ve bizim görevimizin aynı olduğunu farkettim.
Farkettim ki orada benzer bir cevap süt hakkında burada.
Bunu çok geç farkettim ama sonuçta artık biliyorum.
Kütüphanede bir şeyin üzerinde çok çalıştığını farkettim.
Sonra bir gün farkettim ki, bunun daha kolay bir çözümü var.