Nezaketi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nezaketi severim.
Öğretmenlerin nezaketi”.
Bize nezaketi öğretti.
Dedektif Scottın nezaketi.
Bu nezaketi hak ediyor.
Sadakati unut. Nezaketi unut!
Nezaketi unutunca olmuyor.
Çocuklara Nezaketi Öğretmek.
Nezaketi her zaman önceliyor.
Öğretmenin nezaketi, sabrını kullanmayın.
Nezaketi sonra da halledebiliriz.
Öğretmenlerin ve sekreterin nezaketi.
Şu nezaketi görüyor musun?
Ona karşı aynı nezaketi gösteremedik.
Bu nezaketi senin sayende gördü.
En azından bu kadar nezaketi gösterebilirlerdi.
Nezaketi ve zerafetiyle bizi kuşattı.
O halde ben de sana aynı nezaketi göstermeliyim.
Nezaketi benim lütfumda olanlara gösteririm.
Natal-Camdan SD hafıza kartı nezaketi.
Restorandaki nezaketi serviste de görmek dileğiyle.
İster inan isterinanma Esme, nezaketi keşfediyorum.
Soğuk nezaketi, resmî zarafeti her şeyden daha beter.
Köpeğin iyi bir anısı, nezaketi, sadakati, sakinliği vardır.
Ve şunu öğrendim ki, hepimiz sadece insanız,hepimiz saygıyı ve nezaketi hak ediyoruz.
O balık için merhameti, nezaketi ve sevgisi nereden geliyor?
Yardıma ihtiyacı olan yaralı bir kadına gösterdiğin… nezaketi takdir ediyorum.
Peki o zaman Bayan Gibbse nezaketi için benim yerime teşekkür edin.
En azından gerçek Judasın, lider İsaya ihanet ettikten sonra… kendini öldürecek nezaketi vardı.
Dürüstlüğü ve nezaketi takdir edersiniz, saygılı ve nazik bir kişisiniz.