Atmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kulaç atmaya başla!
Ancak, sayfalarına bir göz atmaya değer.
Kulaç atmaya başla!
İlk vardığımızda, kısaca bir göz atmaya gittik.
Bir göz atmaya gidiyorum.
Ömrümü harcadığım eserimi çöp kutusuna atmaya ikna etti beni.
Demir atmaya hazırlanın!
Bu arada Beyaz Zambaklar şiirini atmaya karar verdim.
Tucsondan atmaya mı çalışırsınız?
Murray ve bütün Kiloslarını pencereden atmaya çalışmıştım.
Çantayı atmaya hazırlan.
İlçeyi yönetenler sorumluluğu kendi üzerlerinden atmaya çalışıyorlar.
Çantayı atmaya hazır ol.
Sizler için seçtiğimiz mobil oyunlara göz atmaya ne dersiniz?
Hadi çamur atmaya devam edin.
Aniden herhangi bir ihtiyarı listenin dışına atmaya karşı değildim.
Siz çamur atmaya devam edin.
Şüpheliye bir saat avans vererek elemanlara hava atmaya mı çalışıyorsun?
Ben içeriye göz atmaya karar verene kadar öyleydi.
Aileden sonra buraya gelip Jackin tabutuna toprak atmaya davet ediyorum.
Sadece onu atmaya cüret edecek kadar cesur olanlar kaçırır” diyerek andığı….
Medyaya kemik atmaya gidiyorum.
Polis, taş atmaya devam eden öğrencileri dağıtmak için biber gazı da kullandı.
Ayrıca kakule toksinleri atmaya da olanak sağlar.
Polis, taş atmaya devam eden öğrencilere biber gazı sıktı.
Adresine iyi ve kibar bir şaka atmaya çalış, şöyle:.
Topu düz olarak atmaya çalıştığımda sağa doğru yöneliyor.
Seçenek karmaşık olabilir ve birlikte birkaç dart atmaya çalışın.
Mermileri bitince taş atmaya başlamalarını istiyorum.
Peki, biraz saman atmaya ve buraya ahır demek için hazırım.