What is the translation of " EVERYTHING IN THE STORE " in Turkish?

• mağazadaki her şeyi
• dükkandaki her şeyi
• mağazadaki her şey
• mağazadaki herşey

Examples of using Everything in the store in English and their translations into Turkish

Everything in the store!
Her şey orada!

They count everything in the store.
Dükkandaki her şeyi saymak.

Everything in the store was destroyed.
Mağazadaki herşey yerle bir oldu.

KeshaV… dump everything in the store.
Keshav… mağazadaki herşey döküldü.

Everything in the store is laced with it.
Dükkandaki her şeyin içinde var.

I have demoed everything in the store.
Mağazadaki her şeyi demonte ettim.

Everything in the store is half price this week.
Bu hafta mağazadaki her şey yarı fiyatına.

I have documentation for everything in the store.
Dükkandaki herşeyin belgeleri var.

I thought everything in the store had a red dot on it.
Mağazadaki her şeyde kırmızı nokta var sandım.

Percent. 50 percent off everything in the store.
Marketteki her şey yüzde 50 indirimli.

Everything in the store half price. As a matter of fact, tonight we start marking down.
Aslında, mağazadaki her şeyi yarı fiyatına indirmeyi düşünüyoruz.

No, I said I demoed everything in the store.
Hayır, dükkandaki her şeyi demonte ettim dedim.

Perinsky Sports is happy to announce their grand opening super special. For the next ten minutes, everything in the store is free.
Bu büyük açılış için önümüzdeki on dakika için mağazamızdan alacağınız her şey ücretsizdir.

Percent off everything in the store. 20 percent.
Marketteki her şey yüzde 50 indirimli. Yüzde 20.

It looks like Tom wants to buy everything in the store.
Tom, dükkândaki her şeyi satın almak istiyormuş gibi görünüyor.

Percent off everything in the store. 20 percent.
Yüzde 20. Marketteki her şey yüzde 50 indirimli.

What?! I thought you said you used everything in the store.
Mağazada her şeyi kullandığını söylediğini sanıyordum. Ne?!

Mr. Needful, out of everything in the store, you will never guess what we couldn't get rid of.
Bay Elzem, bu dükkandaki her şeyin içinde neyden kurtulamadığımıza bir bakın.

Percent. 50 percent off everything in the store.
Marketteki her şey yüzde 50 indirimli. Yüzde 20.

In fact, I'm thinking that everything in the store is at half price. Unfortunately no!
Aslında, mağazadaki her şeyi yarı fiyatına indirmeyi düşünüyoruz. Ne yazık ki, hayır!

As a matter of fact, tonight we start marking down everything in the store half price.
Aslında, mağazadaki her şeyi yarı fiyatına indirmeyi düşünüyoruz.

For one day, and one day only, everything in the store is freakin' free!
Bugün, sadece bir günlüğüne, mağazadaki her şey bedava!

I thought you said you used everything in the store. What?!
Mağazada her şeyi kullandığını söylediğini sanıyordum. Ne?!

For the inventory, the website, and everything else in the store, Which are?
Envanter, websitesi ve dükkandaki her şey için 40,000 dolar. Nedir bunlar?

Cause that's where you have to check out. Everything is in the store.
Her şey mağazada, çünkü orada ödemek zorundasın.

For the inventory, the website, and everything else in the store, but I keep the name Rent-a-Swag.
Envanter, websitesi ve dükkandaki her şey için 40,000 dolar.

For the inventory, the website, and everything else in the store, but I keep the name Rent-a-Swag?
Envanter, websitesi ve dükkandaki her şey için 40,000 dolar. Nedir bunlar?

For the inventory, the website, and everything else in the store, Which are? but I keep the name Rent-a-Swag?
Envanter, websitesi ve dükkandaki her şey için 40,000 dolar. Nedir bunlar?

Technically everything is still in the store.
Teknik olarak hepsi hala dükkanda sayılır.

Everything in this store is overpriced.
Bu mağazadaki her şey pahalıdır.