What is the translation of " TO THE CHALLENGE " in Turkish?

• zorlukların

Examples of using To the challenge in English and their translations into Turkish

Sentry to the challenge!
Nöbetçiler meydan okumaya!

I mean, aren't we both up to the challenge?
Yani, ikimiz de düelloya çıkmıyor muyuz?

Adding to the challenge, the exercises were set in three different environments-- water, air and land.
Daha da zorlaştırmak için, tatbikatlar deniz, hava ve kara olmak üzere üç farklı ortamda yapıldı.

I hope you're up to the challenge.
Umarım mücadeleye hazırsın.

Whatever your age, if you continue to stretch your brain, you can be sure it will rise to the challenge.
Kaç yaşında olursanız olun, eğer beyninizi zorlamaya devam ederseniz emin olabilirsiniz ki, zorlukların üstesinden gelecektir.

I look forward to the challenge.
Zorlukları sabırsızlıkla bekliyorum.

Rising up to the challenge of our rival And the last known survivor stalks his prey in the night And he's watching us all with the eye.
Başkaldırmak, rakibimizin meydan okumasına ve bilinen, hayattaki son insan, avının peşinde, sinsice gecede ve izliyor hepimizi, gözüyle bir kaplanın gözüyle.

We look forward to the challenge.
Biz meydan okuma için sabırsızlanıyoruz.

And this is the point where patients get into position and can collect, not only their own control again, be captain of their own ship, but also can help us in health care due to the challenges that we face.
Ve bu noktada hastalar pozisyona geçip, sadece tekrar kendi kontrollerini kazanıp, kendi gemilerinin kaptanı olmayacaklar, ama ayrıca sağlık sigortası maliyet patlaması, iki katına çıkmış arz ve bunun gibi yüzleştiğimiz sorunlar nedeniyle sağlık sigortası alanında bize yardım edecekler.

My students are up to the challenge.
Öğrencilerimiz zorluklarla baş edecek.

Perhaps one of the answers to the challenges that are facing the U.S. healthcare system, particularly in the end-of-life care, is as simple as a shift in perspective, and the shift in perspective in this case would be to look at the social life of every death.
Belki de Amerika sağlık sisteminin yüzleştiği zorluklardan birinin cevabı, özellikle hayatın sonundaki bakımda, bakış açımızın değişimi kadar basittir, ve bu olaydaki bakış açısının değişikliği her ölümün toplumsal hayatına bakmak olacaktır.

That was the answer to the challenge.
Meydan okumaya yanıt buydu.

We can rise to the challenge together.
Zorlukların üstesinden birlikte gelebiliriz.

Their prey have also risen to the challenge.
Avları da zorlukların üstesinden gelmeli.

If you cannot understand that there is something in man which responds to the challenge of this mountain and goes out to meet it, that the struggle is the struggle of life itself upward and forever upward, then you won't see why we go.
Eğer insanın içinde bu dağın iddiasına yanıt veren bir şey olduğunu, bu çabamızın aslında hayatın çabası olan yukarı ve sonsuza kadar yukarı olduğunu göremiyorsanız neden gittiğimizi anlayamayacaksınız.

Are you certain you're up to the challenge?
Bu zorlu göreve hazır olduğunuza emin misiniz?

In drawing the conclusion that drug injecting may be slowly declining and that Europe has responded well to the challenge posed by the epidemic spread of HIV in the 1990s, there is a real danger that this may lead to complacency about the health threats still posed by this behaviour.
Enjeksiyon yolyula uyuşturucu kullanımının yavaş yavaş düşmekte olduğu ve Avrupanın, 1990lardaki epidemik HİV salgınının yarattığı sorunlara iyi tepki verdiği sonucu çıkarıldığı takdirde, söz konusu durumun bu davranışın yol açtığı sağlığa ilişkin tehditlere dair rahatlamaya yol açması tehlikesi bulunmaktadır.

Teena, last week's Turkey just not up to the challenge.
Teena, adil değil yukarı meydan geçen haftaki türkiye.

Some plants have adapted magnificently to the challenge of the changing climate.
Bazı bitkiler değişen iklimin zorluklarına olağanüstü bir şekilde uyum sağlamışlardır.

We can only hope that Master Kenobi is up to the challenge.
Master Kenobi zorlu bir mücadelenin içinde o zaman.

But I think you're up to the challenge, ned.
Ama, bence bu zor göreve hazırsın, Ned.

However, there's one more step to get the devil to agree to the challenge.
Ancak düelloyu kabul etmesi için bir şart daha var.

In all the wild places on Earth, we have risen to the challenges nature has thrown at us.
Dünyadaki bütün vahşi alanlar içinde, doğanın üzerimize yağan meydan okumalarına karşı yükseldik.

Enough of the bad news. Human beings have always risen to the challenge.
Bu kadar kötü haber yeter. İnsanoğlu daima zorlukların üstesinden gelmiştir.

Are you certain you're up to the challenge?
Bu zor göreve gönüllü olduğunuzdan emin misiniz?

It demands that we bring all of our senses to the task, and that we apply the very best of our thinking, our feeling and our doing to the challenge that we have at hand.
İşe tüm duyularımızı taşımamızı gerektirir, ve düşüncemizin, duygularımızın ve yaptıklarımızın en iyisini elimizdekiyle mücadele için kullanmamızı gerektirir.

Human beings have always risen to the challenge.
İnsanoğlu daima zorlukların üstesinden gelmiştir.

Half an hour later, we were told to brim the tanks in our cars'and pay careful attention to the challenge we were about to receive.
Yarım saat sonra, araçlarımızın depolarını doldurmamız ve almak üzere olduğumuz karşılaşma için hazır olmamız gerektiği söylendi.

And the death of family farms is part of this puzzle, as is almost everything from the demise of the real community to the challenge of finding a good tomato, even in summer.
Ve aile çiftliklerinin yok olması da bu yap-bozun bir parçası, gerçek toplumun ölümünden tutun, yazın bile doğru düzgün domates bulmanın zorluğuna kadar, neredeyse her şeyin olduğu gibi.