Examples of using We do not understand in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Akuta… We do not understand.
You spoke to Luma of brain but we do not understand.
Luma ile beyin hakkında konuştunuz ama biz anlamıyoruz.Akuta… We do not understand.
Yapılacak bir şey. Anlamıyoruz.There are many things in life and death that we do not understand.
We do not understand how or why.
Who medical students understand if we do not understand?
Tıp öğrencisi olarak biz anlamazsak kim anlayacak?Sometimes, we do not understand God's ways of testing us.
Bazen, Tanrının bizi sınadığı yolları anlayamayız.Greedy. There are things going on, John, that we do not understand.
Harisçe mi? Bizim anlamadığımız şeyler oluyor John.But we do not Understand. You spoke to luma Also of brain.
Luma ile beyin hakkında konuştunuz ama biz anlamıyoruz.There are things going on, John, that we do not understand. Greedy. Greedy?
Harisçe mi? Bizim anlamadığımız şeyler oluyor John?We do not understand that you Torben Friis release on Election Day.
Seçim günü Torben Friisi nasıl kovabildiğini anlamıyoruz.Bazen anlamadigimiz seyleri… oldugu gibi kabullenmeliyiz.What we do not understand, Is that no topographic survey showed these cavities before.
Anlamadığımız şey şimdiye kadar topografik araştırmaların bu boşlukları hiç göstermiş olması.They said:"O Shu'aib! much of what thou sayest we do not understand!
Dediler ki:'' Ey Şuayb! Söylediklerinin birçoğunu anlamıyoruz.They said:'O Shu'ayb! We do not understand much of what you say.
Şuayb,'' dediler,'' Senin söylediklerinin bir çoğunu anlamıyoruz.They said:"O Shu'aib! much of what thou sayest we do not understand!
Şuayb,'' dediler,'' Senin söylediklerinin bir çoğunu anlamıyoruz.They said,'Shuaib, we do not understand much of what thou sayest.
Söylediklerinin birçoğunu anlamıyoruz. Ve biz seni aramızda zayıf bir adam olarak görüyoruz.I believe she is channeling powers and forces we do not understand.
Bizim anlamadığımız enerjilerin ve güçlerin kanalı olduğuna inanıyorum.They have tried to contact us, but we do not understand their language.
Bizimle iletişim kurmaya çalıştılar fakat dillerini çözemedik.But he thinks, as our ancestors did, that it is better to control what we do not understand, to bury it so it cannot harm us.
Fakat o da, atalarımız gibi, anlamadığımız bir şeyi kontrol etmenin en iyi yolunun onu gömerek bize zarar vermesine engel olmak olduğunu düşünüyor.Çiftçilerin sorunlarının önceki kötü yönetimden kaynaklandığını How are we supposed to reverse something we don't understand?
Anlamadığımız bir şeyi, tersine çevirmeyi, nasıl düşünüyorsun?There's something we don't understand!
Anlamadığımız bir şey var!Are we dealing with spiritual forces from some dimension we don't understand?
Biz manevi ile ilgileniyor musunuz bazı boyut gelen kuvvetlerin Anlayamadığımız?Look, something we don't understand… killed one of my men.
Dinleyin, anlamadığımız bir şey adamlarımdan birini öldürdü.Power that we don't Understand… Even if you Have some.
Anlamadığımız türden bir gücün sahibi bile olsanız.Like… cellulars.-We don't understand cellular phones?
Mesela And when something happens… something that we do n't understand… we're bound to have questions.
Ve bir şey olduğunda… Anlamadığımız bir şey olduğunda kaçınılmaz olarak soru sorarız.Words and gestures we don't understand… Suitcases… freezing railway stations… and the night which scares us!
Anlamadığımız kelimeler ve işaretler… ve bizi korkutan gece! ıssız istasyonlar… Valizler!Words and gestures we don't understand… Suitcases… freezing railway stations… and the night which scares us!
Bavullar… soğuk tren istasyonları… anlayamadığımız sözler ve davranışlar… Geceleri çok korkuyoruz!
