Examples of using Anlatmak zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Anlatmak zor.
Ne hissettiğimi anlatmak zor.
Dert anlatmak zor.
Elder Condie, bunu anlatmak zor.
Bunu anlatmak zor.
Combinations with other parts of speech
Usage with nouns
anlat bize
her şeyi anlattısana anlatmakanlat bakalım
anlatmak zorunda
sen anlatbize anlatbir hikaye anlattıanlattığı hikaye
hikayeni anlat
More
Usage with adverbs
Teşekkürler. Bu kısmı anlatmak zor.
Bunu anlatmak zor.
Teşekkürler. Bu kısmı anlatmak zor.
Anlatmak zor, tamam mı?
Pariste, farkı anlatmak zor.
Ayrı anlatmak zor ama o bir dişi Eros.
Gerçeğin ne kadar derinden yaraladığını anlatmak zor.
Bir şeyler anlatmak zor muydu demek istiyorum?
Kendi hakkındaki şeyleri insanlara anlatmak zor geliyor, değil mi?
Daha önce hayatlarında… hiç kürek tutmamış adamlara çiftçiliği anlatmak zor.
Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde.
Yani şey… Hikayeyi bilmeyen birine… anlatmak zor ama iyi bir rol.
Bir çırpıda anlatmak zor, Fakat bu gerçekse, 20-30 bin olmalı.
Yani şey… Hikayeyi bilmeyen birine… anlatmak zor ama iyi bir rol.
Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde. Evet.
Yani şey… Hikayeyi bilmeyen birine… anlatmak zor ama iyi bir rol.
Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde. Evet.
Bir şeyleri değiştirmeye yaklaştığında. Bunu anlatmak zor, fakat yaşayınca göreceksin.
Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde. Evet.
Evet. Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde.
Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde. Evet.
Evet. Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde.
Evet. Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde.
Evet. Uygun bir dille anlatmak zor olurdu herhalde.
Bugünlerde, tamamen uyanık kalmayı anlatmak zor. Heyelan gibi aşk yaşıyorduk yoksa kavga mı ediyorduk?