SISTEMDE YOK Meaning in English - translations and usage examples

• not in the system

Examples of using Sistemde yok in Turkish and their translations into English

Sistemde yok.
Not in the system.

Hayır. Sistemde yok.
It's not in the system.

Sistemde yok. -Tamam, gidelim.
Not on system. Okay, let's go.

Hiçbir sistemde yok.
It's not in any system.

Sistemde yok, ama burada yeni olduğunu söylüyor.
No system ID, but says he's new here.

İkisi de sistemde yok.
Neither in the system.

Ve araştırma yaptığım zaman… Sistemde yok.
I have looked everywhere. She's not in the system.

Adam sistemde yok artık.
He's not in the system anymore.

Senin adamın sistemde yok.
Your slug's not in the system.

Bu sistemde yok olup gitmek gerçekten çok kolaydır.
It's just… it's real easy to get lost in the system.

Bu adam sistemde yok.
This guy is just not in the system.

Ezberlenmiş bir protokol, sistemde yok.
It's a-a verbal protocol, not in the system.

Sistemde yok, dişlerinden tanımlamak içinse fazla haşat durumdalar.
He isn't in the system, and he's banged up enough To make dental identification a challenge.

Dunnın DNAsı sistemde yok.
Dunn's DNA isn't in the system.

Adam sistemde yok ama aynı DNA çözülememiş iki hırsızlık olayında karşımıza çıktı.
And while the guy isn't in the system, we did get a hit on the same DNA on a couple of unsolved burglaries.

Hey, Lamberg sistemde yok.
Hey, so Lamberg's not in the system.

Mahkeme emri daha dosyalanmamış. Bu yüzden sistemde yok.
Court order hasn't been filed, so it's not in the system.

Parmak izleri sistemde yoktu.
Her prints weren't in the system.

Dosyalarımı inceledim. Bay Suarez sistemde yok.
I searched my files and Mr. Suarez is not in the system.

Parmak izi sistemde yok mu?
The fingerprint isn't in the system?

Ehliyeti sahte ve parmak izleri de sistemde yok.
His driver's license is bogus, and his prints aren't in the system.

Evet. Sorgunun bir videosu varmış ama sistemde yok. Başvuru talebinde tüm hükümet kayıtlarında Wilson olarak geçiyor.
Yeah, there was a video interrogation but it's not in the system so I'm cross-referencing the Wilson name with all the other government records.

Üzgünüm Bayan La Croix, sistemde yoksunuz.
I'm so sorry, Ms. La Croix, you're not in the system.

Parmak izleri sistemde yoktu.
And the prints were not in the system.

Cam DNAyı inceledi ama maktul sistemde yok.
Cam ran the DNA, but the victim wasn't in the system.

Parmak izleri yine sistemde yok.
Prints, also not in the system.

Öyleyse bile sistemde yok.
Even if it is, he's not in the system.

Üzgünüm Bayan La Croix, sistemde yoksunuz.
You're not in the system.- I'm so sorry, Ms. La Croix.

Bizim aşmamız gerek çünkü adamın parmak izi sistemde yok ve beş takma adı da boş çıktı.
And it's important we do, because the guy's fingerprints aren't in the system, and all five of his aliases have come up empty.

Sistemimizde yok.
Not in the system.