Примери за използване на Bir atı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir atı vurdu.
Hızlı bir atı var.
Bir atı nallıyorlar, kızlar!
Ve saçmalık, bir atı deli eder.
Bir atı yetiştirmek sanat gibidir.
Combinations with other parts of speech
Използване с прилагателни
Използване с съществителни
Galiba az önce… bir atı öldürdü.
Mesela bir atı, tosbağayı ya da çekirgeyi.
Kralın birinin beyaz bir atı varmış.
Bir atı baştan çıkarmam daha kolay olur.
Adamları kandırabildi ama bir atı kandıramadı!
H damgalı bir atı çalmayı daha iyi bilmeliydin.
Ama şehirdeki rodeo varken, bir atı aramak.
Bir atı sürmenin güvenilir olması için, korugan olması gerekir.
Yolun ortasında bir atı bırakmak ne aptallık!
Şuna bak… Bu saç spreyi tek başına bir atı boğabilir.
Bir atı su içmeye götürebilirsin ama içmeye zorlayamazsın.
Kızımız babasının bir atı öldürdüğünü sanıyor.
Anne, dışarıda müthiş bir atı var. Binebilirmişim.
Bir atı suya götürebilirsiniz ama su içiremezsiniz'' derler.
Sonny kaybolana kadar Ricin iyi bir atı olmadı.
Bir atı yalağa götürebilirsin, ama onu içmeye zorlayamazsın.''.
Senelerce onunla birlikte idim, ahırındaki her bir atı ben satın aldım.
Bir atı pınara götürebilirsiniz ama su içmeye zorlayamazsınız!”.
Ve yarın, nalbant sizden bir atı nallamanızı istese mutlu olursunuz!
Biliyor musun, ben küçükken Hollywooddaki herkesin bir atı olduğunu zannederdim.
Doğruyu söylemek gerekirse, bir atı bile parmaklarınla orgazma ulaştırabileceğini söyleyip duruyor.
Olimpiyatlara hazırlandığını, sinir krizi geçirip bir atı hırpaladığını falan duymuştum.
Toksikoloji raporuna göre ton balıklı sandviçte bir atı öldürecek kadar ilaç varmış.