Какво е " ISPATLAMAK " на Български - превод на Български

• докажа
• докаже
• да покажа
• да доказва
• докажат
• докажеш

Примери за използване на Ispatlamak на Турски и техните преводи на Български

Bir şey ispatlamak için.
За да докажа нещо.

Hâlâ iyi bir ajan olduğumu ispatlamak için.
За да докажа, че все още съм добър агент.

Kendini ispatlamak için fazla mesai yapıyor.
Работи извънредно, за да се докаже.

Büyüdüğünü ispatlamak için mi?
За да докажеш, че си пораснала?

Erkekliğini ispatlamak için onu arabaya soktu. Gel buraya?
Изчука ли я в колата, за да се докаже какъв мъж е?

Ondan güçlü olduğunu ispatlamak için mi?
За да докажеш, че си по-силен от него?

İnançlarını ispatlamak için tonlarca para bağışlıyorlar!
Даряват сума ти пари за да докажат вярата си!

Senin kadar iyi olduğunu ispatlamak için.
За да докаже, че е добър, колкото теб.

Bir şey ispatlamak istemiyorum, sağ kurtulmak istiyorum.
Не искам да доказвам нищо, само да се махна от тук.

Ürünlerimin kalitesini ispatlamak istiyorum.
Да доказва качествата на продукцията си.

Ve aşkını ispatlamak için akrabasının evinin çatısından atladı.
За да докаже любовта си, скочи от покрива на къщата на роднините си.

Bir şey olduğu yok. Charlie seni ırkçı olmadığını ispatlamak için kullanıyor.
Чарли те използва, за да докаже, че не е расист.

Ama ne olduğumu ispatlamak istiyordum.
Исках да покажа това, което съм направил.

Bu yüzden küçük bir deney yapmaya karar verdim yanıldığını ispatlamak için.
Реших да направя малък експеримент. за да докажа, че грешиш.

Dünyanın düz olduğunu ispatlamak için roketle uçacak.
Американец си направи сам ракета, за да докаже, че Земята е плоска.

Masumiyetimi ispatlamak için istasyonun yasak bölgelerine girmem lazım.
Нуждая се от достъп до забранените сектори за да докажа невинността си.

İyilerin tarafında olduğunu ispatlamak istiyorsan, onu iyileştir.
Ако искаш да покажеш, че си от добрите момчета, излекувай я.

Masumiyetini ispatlamak için Simon FBIa gelip soruşturma için yardım etmeyi teklif etti.
Саймън предлага помощ на ФБР, за да докаже невинността си.

Sonra FBIın yanıldığını ispatlamak için ikinci bombayı patlattılar.
После взривяват друга бомба, за да докажат, че грешат.

İddia ettiğimiz etkilere gerçekten sahip olduklarını ispatlamak zorundayız.
Всъщност трябва да покажем, че наистина имат ефекта, който твърдим.

Bir komutanın size sadakatini ispatlamak için ne yapması gerekiyor?
Какво трябва да направи един командир за да докаже верността си?

Gradynin, uyuşturucunun şişeye Cal tarafından yerleştirildiğini ispatlamak için.
За да докажа, че наркотиците, които убиха Грейди са му сложени там от Кал.

Seninle olmak istediğimi ispatlamak için başka ne yapmam gerekiyor?
Какво друго трябва да направя, за да ти докажа, че искам да съм с теб?

Beni zayıflatmak için mi sırf, karakterimi ispatlamak için mi?
Да ме отслабиш. Да ме накараш, да покажа характера си?

Kadınların hala kendini ispatlamak için daha çok çalışması gerekmektedir.
В резултат на това дамите трябва да работят по-упорито, за да се докажат.

Savunma hattına katılacak cesareti olan kimse bir şey ispatlamak zorunda değildir.
Който е имал куража да отиде на Линията, не трябва да доказва нищо.

Onun kiraladığını ispatlamak için bana saldıran adamın izini sürmek istiyorum.
Искам да намеря мъжа, който ме атакува, за да докажа, че тя го е наела.

Suçlananlardan biri, Mary Easty masum olduğunu ispatlamak için kiliseye koşmuş.
Една от обвинените, Мери Ести, побягна към църквата, за да докаже невинността си.

Bağlılıklarını ispatlamak için eski hayatlarından vazgeçmeleri gerektiğini söylüyor.
Казва им, че за да докажат лоялността си, те трябва да изоставят досегашния си живот.

Eski zamanlarda erkekler güç ve cesaretlerini ispatlamak için arenalarda savaşırlardı.
По времето на римляните, мъжете водили битки в арените, за да докажат силата и храбростта си.