Примери за използване на Korkusu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onda büfe korkusu var.
Ama korkusu olmayan hiç kimse yoktu.
Tamamen bebek korkusu var.
Ritanın korkusu, çocukların gözyaşları.
Ani yağmur korkusu yok.
Combinations with other parts of speech
Използване с прилагателни
Използване с глаголи
Използване с съществителни
Bağlanma korkusu olan erkek nasıl davranır.
Hiçbir tehlike korkusu.
Herkesin korkusu vardır.
Islanmışın Yağmurdan Korkusu Olmaz.
En büyük korkusu karanlıktır.
Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.”.
Hep ne olacak korkusu var içimizde….
Komiserimizin hiçbir şeyden korkusu yoktur.
Onların korkusu ve büyüsü idi.
Anakaralı adamların korkusu yok, ha?
Onların korkusu mu yoksa senin mi?
Kadınların seks korkusu hangisi?
Olanların korkusu ve şoku yargılarını bozar.
Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.”.
Bir annenin en büyük korkusu olsa gerek yavrusunu kaybetmek.
Aklından geçenleri söyler, ve kimseden korkusu yoktur.
Bilinçaltı korkusu depreşir.
Selam size imparatorum. Tüm evrenin hazzı ve korkusu.
Almanyanın korkusu da bu.
Çoğunun korkusu Sovyetler Birliğinin asıl hedefinin Aya roket üssü koymak olduğuydu.
Sadece ciddi fikirli ve Allah korkusu insanlar.
Bir insanın hiçbir korkusu olmadan sonsuza kadar yaşarsa neler yapabileceğini düşünsene.
Hıristiyanlık, birçok din, ahlak gibi kavramlar ölüm korkusu olmasa var olamazdı.
Bombardımanın korkusu arasında, hükümetin baskısı ve komşuların ispiyonlarıyla hayat devam ediyordu.
İşe yaramayan, ölüm korkusu, ve genelde kullanılan da bu.