Примери за използване на Oturmayı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Oturmayı severim.
Koç ortada oturmayı seviyor.
Oturmayı hak etmiyor.
Bebeğinize Oturmayı Öğretin.
Sen gel de on buçuktan üçe burada…-… oturmayı dene.
Combinations with other parts of speech
Използване с съществителни
oturma odasında
burada oturmuşsen oturyanıma oturorada oturmuşotur bakalım
oturmak zorunda
benimle oturotur buraya
bir yere otur
Повече
Използване с глаголи
Yerde oturmayı severim.
Hayır. Böyle yalnız oturmayı severim.
Burada oturmayı ben de istemiyorum ama.
Hayır, hayır. Önlerde oturmayı seviyorum.
Burada oturmayı neden sevdiğini görebiliyorum.
Motora karşı oturmayı sevmiyorum.
Kim istemez denize nazır bir evde oturmayı?
Örneğin; köpeğe oturmayı öğretmeyi alalım.
Evde oturmayı seviyormuş, dışarı çıkmaktan pek hoşlanmazmış.
Törende Cal ile oturmayı çok isterim.
Oturmayı çok severdim ama şimdi mecburen oturuyorum ya, artık nefret ediyorum.
Senin masana oturmayı hak etmiyorum.
Dostum, metal bir salata kâsesinin üstüne oturmayı reddediyorum.
Daha önde oturmayı tercih ederim, dedim.
Biliyor musunuz, dışarı oturmayı seviyor.
Baban burada oturmayı istemiyor gibi.
Biliyorum, sen bunu yaparken tuvalette oturmayı kesmeliyim.
Bebeğinin oturmayı öğrenmesine nasıl yardımcı olursunuz?
O halde aynı masada oturmayı reddediyorum.
Evde oturmayı sevmediğinden arkadaşları ile vakit geçirmeyi tercih edecektir.
Eski tımarhanede tek başıma oturmayı sevmiyorum.
Belki de orada oturmayı babasına yakın olabildiği için seviyordur.
Umarım arka koltukta kedilerle oturmayı sorun etmezsin.
İkinize de anlaşmaya oturmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler.
Diyorum ki,'' Hadi ona oturmayı öğretelim.''.