Примери за използване на Parlemento на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Parlemento Binası.
Mısır Parlementosu.
Parlementodan bahsetme.
Yeni Zelanda Parlementosu.
Parlemento Binası ve Big Ben.
Big Ben ve Parlemento Binası….
Parlemento kurallarını biliyormusunuz?
Başkanlık ve parlemento seçimleri.
Artık bir cevabımız var:kurayla seçme yöntemini kullanan parlemento ile.
Hayatım, Parlemento seni bekliyor.
Parlementodan bir ulak gibi görüntüsü var, tabi eğer bundan hoşlanıyorsanız.
Avrupa Birliği Parlementosu ve Konseyi.
Alman Parlementosu, ülkenin başkentini Bonndan tekrar Berline taşıma kara….
Bunun gereğini parlemento yapacaktır.
Parlemento Yorkların Edwardı ile olan evliliğinizi geçersiz saydı.
Operasyon gerekiyorsa buna yeni parlemento ve hükümet karar vermeli.
Yunanistan Parlementosu, Makedonya ile isim anlaşmasını onayladı.
Eğer yanılmıyorsam efendim, siz Bay Robert Packingtonsınız. Parlemento üyesisiniz ve Ferman Mührü Emininin arkadaşınısınız.
Ruslar Parlemento binasını işgal etti.
Demokrasiyi getirmek isteyen bir grup insandı çünküonlar evrelsel seçim, parlemento, anayasa düşüncesini ve benzeri şeyleri getirmek istiyorlardı.
Avrupa parlementosu sigara kararı.
Parlemento Yorkların Edwardı ile olan evliliğinizi geçersiz, ve çocuklarınızı piç olarak değerlendirdi.
Dolayısıyla politikacılar parlemento ortamına girdiklerinde ona göre davranırlar.
Parlemento hayat törenleri oldukça görkemli görünürken, arka sahnelerdeki devam eden itiş kalkış çok daha önemli.
Dün Coburgu bombaladılar, sırada parlemento var, sonra okullar, tren istasyonları!
Konu hakkında açıklama yapan Parlemento Başkanı Antonio Tajani, kişisel verilerin kullanımına dair bu iddiaların detaylı şekilde araştırılacağını belirtti.
Daha sonra da parlemento seçimleri gerçekleştirilecek.
Bilirsiniz bu parlementomuzun yapacağı birşey değil.
Başkanlık sarayı ve parlemento binasındaki… Krakozhia bayrağı sökülerek yırtıldı.
Öyle nadirdi ki seçilmiş Parlemento üyelerinin 15 telefon hattını paylaşma hakları vardı, ki bir iyilik olarak telaki edildi.