Примери за използване на Televizyondaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Televizyondaki kız kim?
Hey, bak, Skeeter, televizyondaki adam. Bak, bak.
Televizyondaki psikiyatr mı?
Bütün gece uyumadım ve televizyondaki her şey beni ağlattı.
O televizyondaki en iyi dizi.
Combinations with other parts of speech
Използване с прилагателни
Използване с глаголи
Günümüze göre tüm izleyebileceğiniz Filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik.
Sen televizyondaki adamsın!
Memleketi Culyunitsada, Kotooşunun annesi de televizyondaki tek bir karşılaşmayı bile kaçırmadı.
Televizyondaki en iyi programdı.
Seni tanıdığımı düşünüyorum… Televizyondaki insanlar senin hakkında çirkin şeyler söylüyorlar.
Televizyondaki herif ne dedi ki?
Bu içerikle ilgili İnternet reklamları türünü televizyondaki reklamlarla karşılaştırabilirsiniz.
Televizyondaki röportaj yüzünden mi?
Bu içerikle ilgili İnternet reklamları türünü televizyondaki reklamlarla karşılaştırabilirsiniz.
Televizyondaki golf kanalından aldım.
Bu içerikle ilişkili Internet reklamcılığı türünü televizyondaki reklamlarla karşılaştırabilirsiniz.
Televizyondaki ses nereden geliyor?
Bak, sen televizyondaki diziden harika iş çıkardın.
Televizyondaki diğer köpekleri tanıdı.
Val onun televizyondaki doktora benzediğini söylüyor.
Televizyondaki dramatik opera gibi geliyor bana.
Dün gece televizyondaki çocuk, yüzünden mi gidiyorsun?
Televizyondaki her dört sözcükten birisi kriz.
Televizyondaki her program burada bir kesit çekmek istedi.
Televizyondaki en saygıdeğer programın hangisi olduğunu düşünüyorsun?
Televizyondaki konuşmandan ne kadar zevk aldım söylemek istedim.
Televizyondaki canlı yayından bir demeç,… Çok zekice. Cesaret ister.
Ve televizyondaki adam ona, benim sana davrandığım kadar kibar davranmayacak.
Televizyondaki parmak izini tanımladım. Robert Danward, nam-ı diğer Küçük Bobby.
Televizyondaki bazı hödüklerden duydum. Bu güzel eyalete boktan bir yer diyorlar.