Примери за използване на Trombon на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Trombon bile var.
Merhaba, Bay Trombon!
Ben trombon çalıyorum.
Üzgünüm, Bay Trombon.
Sen trombon çalıyorsun kızım!
Şey… Ve o… O trombon çalıyor!
Trombon Stan diyorduk adama.
Alvin Batiste trombon mu çalıyor?
Trombon çalarım, ama çok kötü.
Babanın çaldığı son trombon.
Trombon çalardım. Ve gayet iyiydim.
Ve birden sonra, biraz trombon duyalım.
Trombon, tahta bacak, yaylı değnek.
Ne zamandır trombon dersi alıyorsun?
Trombon çalmayı nerede öğrendin?
Jazz müzik dinler, trombon çalardı.
Tromboncu. Nasıl trombon çalabilir ki?
Bunu viyolin da yapabilir veya trombon da.
Sadece trombon ve tubaların sesi. Hepsi bundan ibaret.
Oh, beni her zaman kurtarıyorsun, trombon fil.
Ben trombon çalıyordum… Birinci trombon.
Bu paraya alabileceğim en iyi trombon hangisi?
Belki trombon çalma becerin de bunlardan biridir.
Günümü, Geçici Kanıt bölümünde trombon arayarak geçirdim.
Ben hep trombon veya tuba veya flüt çalmayı istemişimdir.
Sonra, Armstrongun fotoğraflarını gördüm. Trombon çalıyordu.
Daha sonra flüt, saksofon, trompet, trombon, gitar ve davul çalmayı öğrendi.
New Yorkta büyüyen bir Porto Rikolu için asansör beklemektense trombon tutmak çok daha iyi.
Bill Ortiz( Trumpet) ve Jeff Cressman( trombon) da eşlik etmiş.
Bana pompa, biraz yapıştırıcı,dört karpuz su kayağı, trombon ve şekerleme getirirsen sana yardım edebilirim.