Примери за използване на Tutuklanmaktan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tutuklanmaktan daha kötü.
Tony stark ve mühendi̇si̇ tutuklanmaktan kaçtl.
Tutuklanmaktan kaçmaya çalışırken.
Ekvador Büyükelçiliğinde kalan Assange, hala tutuklanmaktan korkuyor.
Seni tutuklanmaktan uzak tutuyorum, küçük hanım.
Şaka yapmıyorum ama normalde tutuklanmaktan kaçınmıyor muyuz?
Tutuklanmaktan, işkence görmekten yahut öldürülmekten korkmadan ibadethaneye gidebiliyorsanız; 3 milyar kişiden daha iyi bir şansa sahipsiniz.
Diyelim ki, en iyi ihtimal, tutuklanmaktan tüm ölümlere rağmen kurtulduk.
Northern Starın gerçek muhabiri Bay Kipling sayesinde tutuklanmaktan kurtuldunuz.
Gerçek şu ki o tutuklanmaktan sihirli bir şekilde kurtuluyor gözüküyor.
Oswald, memur Tippiti neden öldürsün?Elbette Başkanı öldürdüğü ve tutuklanmaktan korktuğu için?
Saldırıdan tutuklanmaktan daha iyi işlerin vardır eminim ki.
Brenda, bak, burada ne olursa olsun,üç askeri vuran ve öldüren adam, tutuklanmaktan tekrar kurtulamaz.
Masum bir insanı tutuklanmaktan, sürgünden ve hapisten kurtarıyor.
Milletvekili dokunulmazlığı, milletvekilini parlamentoda söylediği şeylerden ötürü tutuklanmaktan koruyan bir kavramdır.
Birinin uyuşturucudan tutuklanmaktan uzun bir geçmişi varmış… ve diğeri de örnek bir vatandaşmış.
Kaçakların tutuklanmaktan kurtulmasına yardım edenlerin kimler olduğunu tespit etmenin kabinenin elinde olduğunu, ICTYnin de bu konuda yetkililere yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.
Den fazla şahsın Mladiçin tutuklanmaktan kurtulmasına yardım etmek için komplo kurduklarını iddia eden gizli bir askeri istihbarat raporu sonrasında bu yılın başlarında Sırp makamları tarafından tutuklandılar.
Temmuz 1942de tutuklandı ve Bulgaristanda tutuldu.
Tutuklanmaya direnmek.
General Ante Gotovinanın tutuklanması sonrasında Hırvatistanda böyle olmadı.
Yani ne için tutuklandığını bilmiyorsunuz bile?
Melchior Wilsonun tutuklanması hızlı dava kapatmada bir rekor kırmış olmalı?
Tutuklanıyor muyuz?
Onun tutuklanması adaletsizlik, bir trajedi.
Evet ve tutuklandığı yere bak.
Gerek yok, biz iyiyiz. Tutuklandıktan sonra birkaç ay kadar benle konuşmadı.
Saldırıdan, hırsızlıktan ve tutuklanmaya karşı çıkmaktan hakkında dava açacağız.
Baker tutuklanmış ve dava sonuçlanana kadar okul onu görevden uzaklaştırmış.
Ben onu cinayetten tutuklarım, sen de ifadesini alırsın.