ÖDEDILER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
zahlten
ödemek
ödeyecek
sayılar
rakamları
rakamlar
sayıları
sayı
numaraları
para
numaralar
sie bezahlten
ödemek
para
ödersiniz
ödeyeceksin
onlar ödeyecek
ödeyeceğini mi
sen ödersin
parayla
aus ihrem Fahrradgeschäft
gezahlt
ödemek
ödeyecek
sayılar
rakamları
rakamlar
sayıları
sayı
numaraları
para
numaralar

Ödediler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Nakit ödediler.
Bezahlten bar.
Altı aylık peşin ödediler.
Sie zahlten für sechs Monate im Voraus.
Sana ne ödediler?
Was zahlten sie dir?
Beni üç gün içinde ödediler.
Sie bezahlten mich innerhalb von drei Tagen.
Arkadaşların 200 milyon ödediler. Bana böyle dedin.
Deine Freunde haben 200 Millionen zurückgezahlt.
Yalnızca üç günlüğüne, 8,765 dolar ödediler.
Es sind nur drei Tage. Sie bezahlen $8,765.
Sana nakit mi ödediler?
Und sie zahlten bar?
Sana ne kadar ödediler bilmiyorum ama bu işe yaramayacak.
Was sie dir dafür bezahlen, es ist nicht genug.
Hayır. Nakit ödediler.
Nein, sie bezahlten bar.
Fişi çekmeden önce kostüm tasarımcıma yirmi bin ödediler.
Die haben meiner Kostümbildnerin am Ende 20 Riesen gezahlt.
Sana ne kadar ödediler?
Wie viel haben die Ihnen bezahlt?
Maaşlarını, primlerini, hak edişlerini hep zamanında ödediler.
Ich habe Honorare, Gehälter und Druck immer pünktlich gezahlt.
Sana ne kadar ödediler?
Was zur…?- Was haben sie gezahlt?
Bisiklet dükkânından gelen hasılatıyla hayâllerini ödediler.
Sie finanzieeten ihren Traum aus den Erlösen aus ihrem Fahrradgeschäft.
Korkunç bir bedel ödediler.- Evet.
Sie zahlten einen furchtbaren Preis. Ja.
Katılımcılar ayrıca ödül programı için ek bir S$ 165($ 119 USD) ödediler.
Die Teilnehmer zahlten zusätzlich ein S$ 165($ 119 USD) für das Prämienprogramm.
Bir de nakit mi ödediler?
Und sie bezahlen dich in bar?
Cezalarını ödediler, birkaç röportaj verdiler… ve yaz sonuna doğru tatile gittiler.
Sie bezahlten das Bußgeld, gaben ein paar Interviews… und machten gegen Ende des Sommers Urlaub.
Ve bunun bedelini ödediler.
Sie bezahlten den Preis dafür.
Dünyanın en büyük gücüne boyun eğmedikleri için,… Kübalı devrimciler büyük bir bedel ödediler.
Weil sie sich nicht vor der größten Weltmacht verbeugten, zahlt die Kubanische einen hohen Preis.
En yüksek bedeli ödediler.
Sie bezahlten den höchsten Preis.
Yine de, bazı kullanıcılar ödediler, ancak çabaları boşa harcadılar.
Trotzdem zahlten einige Nutzer, jedoch vergeblich die Mühe.
Seni izlediler ve bedelini ödediler.
Sie folgten Ihnen und zahlten den Preis.
Bilgi için 50 milyon dolar ödediler ve adam onlara onu verdi.
Die 50 Millionen Dollar, die sie für die Informationen bezahlt haben,- und denjenigen, den sie bezahlt haben..
Onu almak için büyük bedel ödediler.
Und sie zahlten einen hohen Preis, um sie zu fassen.
Bayi şüpheli çünkütam istediği bedelini ödediler ve onu pazarlık etmeye çalışmadılar.”.
Der Händler war misstrauisch, weilsie sofort den vollen Preis bezahlten und nicht versuchten, ihn zu verhandeln.“.
Gitmeden önce, altı aylık kirayı ödediler.
Bei der Abreise bezahlten sie die Miete für ein halbes Jahr.
Paraları yoktu. Bisiklet dükkânından gelen hasılatıyla hayâllerini ödediler. Orville nin veya Wilbur ün bile. Ve The New York Times onları hiçbir yerde takip etmedi.
Sie hatten kein Geld. Sie finanzieeten ihren Traum aus den Erlösen aus ihrem Fahrradgeschäft. nicht mal Orville oder Wilbur. Die New York Times ist ihnen nirgendwohin gefolgt.
Bizi ispiyonlaman için ne kadar ödediler?
Wie viel haben sie gezahlt, damit du uns verpfeifst?
Buradaki kimse onların almasını istemedi… amahepsini emanetsiz nakit ödediler.
Niemand hier wollte,dass sie es bekommen, aber sie bezahlten bar.
Sonuçlar: 67, Zaman: 0.04
S

Ödediler eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca