Ödevi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Buckleynin ödevi.
Ödevi anladın mı?
Babanın ödevi var.
Ödevi senin yapman lazım.
Daisynin ödevi var.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Ama ödevi öğretmen verir.
Vicki Maloney ödevi.
Ödevi var.- Hadi, anne.
Daha çok ödevi var mı?
Şimdi… bu haftanın ödevi.
Bu haftanın ödevi şu: Tamam.
İşte bu haftanın ödevi!
O ödevi kopyalayıp vermek gibi mi?
Bu haftanın ödevi gayet kolay.
Bazılarının tonlarca matematik ödevi var.
Sana verdikleri ödevi yaptın mı?
O ödevi kopyalayıp vermek gibi mi?
Gelmeye zorlandım. Bu ödevi yapmamam gerekirdi.
Az önce ödevi tanımlamak için'' havalı'' mı kullandım?
Bay Kime verdiğin ödevi sen mi Ruby?
Ardından ödevi tamamlayın ve öğretmene sunun.
Üst katta, George Michael ödevi ile boğuşuyordu.
Paulün ödevi için… babanı dahil etmesek?
Düşünen insanlar olarak hepimizin ödevi, doğruluğu bulmaktır.
Bu nedenle ödevi anladığımı sanmıştım.
Hitlerin Aryan üstünlüğü hakkindaki hicvi… altinci sinif ödevi için hiç de uygun bir konu değil!
Şu aptal ödevi şimdi yazacağım, anne.
Şimdi güçlenmiş ve uyanmış olan herkesin ödevi bu kurtuluşu dünyaya bildirmektir.
Buffy Dawna ödevi yüzünden biraz kızdı sadece.
Ödevi almak için arkadaşım Debbieye gideceğim.