ÜRDÜNDE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Sıfat
in Jordanien
ürdünde

Ürdünde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ürdünde spor.
Sport(Jordanien).
Kategori: Ürdünde eğitim.
Bildung in Jordanien.
Ürdünde ulaşım.
Verkehr(Jordanien).
Bu 1971de Ürdünde oldu.
Es geschah in Jordanien.
Ürdünde futbol.
Fußball in Jordanien.
Bu 1971de Ürdünde oldu.
Es geschah in Jordanien, im Juli 1971.
Ürdünde işler nasıldı?
Wie war Jordanien?
April Kepnerla Ürdünde tanıştık.
Ich kenne April Kepner aus Jordanien.
Ürdünde arkeoloji.
Archäologie(Jordanien).
Bu nefis hurmaları Ürdünde buldum.
In Jordanien habe ich diese exquisiten Datteln gefunden.
Ürdünde eşcinsellik.
Homosexualität in Jordanien.
Türkiyede iki, Ürdünde ise bir merkez vardı.
Es gab in der Türkei zwei, in Jordanien eines solcher Zentren.
Ürdünde LGBT hakları.
Homosexualität in Jordanien.
Hamza, Amerikan görevlilerinin Ürdünde Al Râvi ile görüştüğünü söyledi.
Hamza sagte, Al Rawi traf US-Beamte in Jordanien.
Ürdünde eğitim.
Bildungseinrichtungen in Jordanien.
İngilterede çalıştın, ama sen Ürdünde büyüdün.
Sie haben in England studiert, aber sind in Jordanien aufgewachsen.
Bu, Ürdünde üç sene önceydi.
Das war vor drei Jahren in Jordanien.
Diğer devletlerle karşılaştırıldığında Amman ve Ürdünde koyarsanız, burada fiyatlandırma ortalama.
Wenn Sie setzen in Amman und Jordanien im Vergleich mit anderen Staaten, ist die Preisgestaltung hier durchschnittlich.
Bu, Ürdünde affedilmeyecek bir durum.
Jordanien… ist unversöhnlich.
Mısırda üniversite Ürdünde İslami banka sistemleri satışı.
College in Ägypten Verkauf von islamischen Banksystemen in Jordanien.
Ürdünde asla kar yağmamıştır.
In Jordanien hat es noch niemals geschneit.
Bunlar Ürdünde binen yolcular mı?
Sind das die zwei Israelis aus Jordanien?
Ürdünde çok güzel hurmalar buldum.
In Jordanien habe ich diese exquisiten Datteln gefunden.
Christina, Ürdünde ki kazayla ilgili ne biliyoruz?
Christina, was liegt euch zu dem Unfall in Jordanien vor?
Ürdünde Arapça öğrenmenin birçok avantajı vardır.
Es gibt viele Vorteile, in Jordanien Arabisch zu lernen.
Poundstone, Ürdünde Al Râvi ile görüştüyse, ne saklıyor?
Wenn Poundstone Al Rawi in Jordanien traf, was verschweigt er?
Ürdünde ihtiyacım olan şeyi bulduğumda, benimle gelmedin.
Als ich nach Jordanien gegangen bin, bist du nicht mitgekommen.
Mayıs 1964de Ürdünde ilk Filistin Ulusal Konseyi toplanır.
Am 28. Mai 1964 versammelte sich der erste Nationale Palästinensische Rat in Jerusalem.
Ürdünde Kraliyet Ailesine yönelik eleştiri, şimdiye kadar tabu olarak görülüyordu.
In Jordanien war Kritik am Königshaus bislang tabu.
Bu, Ürdünde üç sene önceydi.
Das war vor gerade mal drei Jahren in Jordanien.
Sonuçlar: 74, Zaman: 0.0239

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca