Ağlamalar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Anlamsız ağlamalar.
Gün: Ağlamalar Başlıyor.
Anlamsız ağlamalar.
Ağlamalar… Özgür bırakılmış ağlamalar.
Gizli gizli ağlamalar yok.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Ağlamalar ve ilk ayrı kalışımız kalbimizi kıracak.
Sık sık sebepsiz ağlamalar.
Beraberindeki ağlamalar yardımcıları olur.
Sık sık sebepsiz ağlamalar.
İnleme ve ağlamalar günlerce aylarca sürdü.
Huysuzluk, aşırı ağlamalar.
Duygusal anlar, ağlamalar ve özür dilemeler.
Bunun ne kadar zor olduğunu hayal edemiyorum, altını değiştirmek,beslemek ve ağlamalar.
Ortada bağrışmalar, ağlamalar, polis ve helikopterler falan vardı.
Ayrıca… daha az huysuzum… yani… ağlamalar da bitti.
Tüm o White için ağlamalar ve Giftin yerini almayı düşünme.
Aile folkloru- düğün şarkıları, ağlamalar, ninni, aile hikayeleri.
Kahkahalar ve ağlamalar ve seni izleyen acımasız gözler.
Öfke nöbetleri, kırıcı sözler, ağlamalar, yalvarmalar hatta tehditlerle bile karşılaşabilirsin.
Orada, ağlamalar ve diş gıcırtıları olacak.'' 13Bunun ardından, İsa, yüzbaşıya şöyle dedi:'' Haydi git!
Bir sürü his ve istekler ayrıca salya sümük ağlamalar. Julienin Craig Castle ile olması. Adamın çok tatlı olmasına rağmen kızın tamamen bir sürtük olması.
Kavgalar, ağlamalar, şüpheli davranışlar… Hiçbirisi ilişkinin ömrüne dair iç açıcı sinyaller vermiyor.
Ağlamıyorum, zira çok mutluyum.
Pek fazla ağlıyor Tybaltın ölümüne.
Korktu ve ağlamaya, çığlık atmaya başladı.
Birinin benim cenazemde ağlaması gerekiyor, değil mi?
Ağlama, Margaret.
Evet. Ağlıyordu ve seninle konuşmam gerekiyordu.
Hem niye ağlıyorsun ki?
Ağlama, zavallı Hvitserk.