AŞIKTIK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• verliebt
• liebten uns
• wir waren verliebt

Aşıktık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Biz aşıktık.
Wir waren verliebt.

Aşıktık.- Çok saftık.
Wir waren verliebt.

Çok aşıktık.
Wir waren total verliebt.

Çok saftık.- Çok aşıktık.
Wir waren so verliebt.

Biz aşıktık.
Wir lieben uns.

Birbirimize çok aşıktık.
Wir waren so verliebt.

Biz aşıktık birbirimize.
Wir waren ineinander verliebt.

Birbirimizdi. Aşıktık.
Wir waren verliebt.

Ve aşıktık! O aşk falan değildi!
Das war keine Liebe. Und verliebt.

O kadar aşıktık ki.
Wir waren so verliebt.

Birbirimize delicesine aşıktık.
Wir waren sehr verliebt.

Biz aşıktık… Mary ve ben.
Wir liebten uns… Mary und ich.

Birbirimize aşıktık.
Wir liebten uns.

Düzgün düşünmek için çok fazla aşıktık.
Zu verliebt um klar zu denken.

Birbirimizi aşıktık.
Wir liebten uns.

Aşıktık ve yan yanaydık. İşte bu gerçek bir uyuşturucu.
Wir waren Verliebt und zusammen, und das war wie eine Droge.

Gençtik ve aşıktık.
Wir waren jung und verliebt.

İkimiz de kendi dünyamızda kaybolmuştuk ve sırılsıklam aşıktık.
Wir waren beide ganz allein in dieser Welt… und unsterblich verliebt.

Ve gerçekten aşıktık.
Und wir waren wirklich verliebt.

Ruh eşiydik ve aşıktık. Herkes mutlu olacaktı ve herkes sonsuza dek yaşayacaktı.
Seelenverwandte und Liebende, und jeder würde glücklich sein,… und jeder lebte für immer.

Genç, zengin ve aşıktık.
Wir waren jung, reich und verliebt.

O aşk falan değildi! Ve aşıktık!
Das war keine Liebe. Und verliebt.

Sean ve ben aşıktık.
Sean und ich waren ineinander verliebt.

Bir yıl önce birbirimize aşıktık.
Vor einem Jahr waren wir… verliebt.

Ve olmadığımız kadar aşıktık bir birimize.
Und wir lieben uns mehr als zuvor.

İkimiz de çok genç ve çok aşıktık.
Wir waren beide noch sehr jung und sehr verliebt.

Sen 16ydın ve biz aşıktık.
Du warst 16 und wir waren verliebt.

İşin aslı, Bernie ve ben delice aşıktık.
Die Wahrheit ist, Bernie und Ich waren verliebt.

Gençtik, zengindik ve aşıktık.
Wir waren jung, reich und verliebt.

Sadece terk etmek fikri onu suçlu hissettirdi. Aşıktık.
Wir waren verliebt. Er hat sich nur zu schuldig gefühlt, um sie zu verlassen.