ADALARDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Adalarda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Adalarda tekne işletmek.
Ein Bootsverleih auf den Inseln.
Tiyatro ve müzik de Adalarda çok popülerdir.
Theater und Musik sind auf den Inseln ebenfalls sehr beliebt.
Adalarda ise durum farklıdır.
Auf den Inseln ist es anders.
Yılında Fransızlar tarafından adalarda petrol keşfedilmiştir.
Entdeckten die Franzosen Erdöl auf den Inseln.
Adalarda bisiklet sürmek tehlikeli midir?
Ist Fahrrad fahren im ländlichen Raum gefährlich?
Birçok Moken ve Salone yerlisi civardaki adalarda yaşıyor.
Auf den Inseln leben hauptsächlich Moken und Salone Eingeborene.
Adalarda, yaklaşık 25.000 kişi( 2004) yaşar.
Etwa 25.000 Menschen(2004) bewohnen die Inseln.
Bu nedenle çeşitli adalarda kalıcı bir Fransız varlığı şarttır.
Eine permanente französische Präsenz auf den Inseln ist daher unerlässlich.
Adalarda büyük yırtıcılar bulmak alışıldık bir durum değildir.
Große Raubtiere sind ungewöhnlich für Inseln.
Örneğin Chiloé gibi Şili sahilindeki adalarda da bulunur.
Auch auf den Inseln vor der chilenischen Küste, beispielsweise Chiloé.
Bu adalarda ürün yetişmesi mümkün değil.
Es ist nicht vorgesehen, dass auf dieser Insel Früchte wachsen.
Köpekbalıkları, Pasifik Okyanusundaki adalarda yaşayan insanlar için ne anlama geliyordu?
Und was bedeuteten die Haie für die Bewohner der Inseln im Pazifik?
C: Evet, adalarda pek çok sessiz, aile dostu yer var.
A: Ja, es gibt viele ruhige, familienfreundliche Orte auf den Inseln.
Nisan ayının ilk yirmi gün içinde, ortalama olarak 41 kişi adalarda gelmişti.
In den ersten zwanzig Apriltagen seien im Durchschnitt 41 Menschen auf den Inseln angekommen.
Adalarda Oteller ilk dokuz ayında turizm gelirleri arttı.
Hotels auf den Inseln erhöhten Einnahmen aus dem Tourismus in den ersten neun Monaten.
Sadece bir kaç dakika adalarda, Yıllık belki en iyi plaj yürümek.
Nur ein paar Minuten zu Fuß vom Jahres, vielleicht der beste Strand auf den Inseln.
Adalarda Roma, İlirya ve ortaçağ yapılarına ait izler bulunur.
Auf den Inseln finden sich Spuren römischer, illyrischer und mittelalterlicher Bauwerke.
Oh Yunanistanda ve özellikle adalarda büyük bir problem var, güven bana.
Oh glauben Sie mir, es ist ein großes Problem in Griechenland und vor allem auf den Inseln.
Adalarda düğün- zevk ve mutluluk dünyasına batmayınız!
Hochzeit auf den Inseln- in die Welt der Freude und Glückseligkeit sinken!
Yani Mısırlılar piramitlerin inşaatındayken Tüylüler hala adalarda yaşıyor.
Während Ägypter die Pyramiden bauten, lebten die Wollhaarmammuts noch auf den Inseln.
Yılında ABD adalarda son askeri üslerini kapattı.
Im Jahr 1992 schlossen die Vereinigten Staaten ihre letzten Militärbasen auf den Inseln.
Çoğu ziyaretçi, Sicilyaya ve anakara sahillerine en yakın adalarda vakit geçiriyor.
Die meisten Besucher verbringen ihre Zeit auf den Inseln, die Sizilien und der Festlandküste am nächsten sind.
Adalarda hava kalitesini değerlendirme ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır.
Es ist zu berücksichtigen, daß die Luftqualität auf Inseln bewertet werden muß.
Britanyanın büyük kısmı gibi bu adalarda da 8. yüzyıldan itibaren Vikinglerin varlığı artmıştır.
Wie viele Teile Britanniens hatten auch diese Inseln ab dem 8. Jahrhundert vermehrt Kontakt mit Wikingern.
Adalarda yaşıyor olabilir Birçok Karayip kişi, ama hey, uçaklar ve tekneler var!
Viele Karibik Menschen auf den Inseln leben, aber hey, Flugzeuge und Boote existieren!
Güney Pasifikteki adalarda… dış dünyayla hiçbir teması olmayan yerli halklar var.
Es gibt Ureinwohner auf Inseln in der Südsee… die keinen Kontakt mit der Außenwelt haben.
Bu adalarda Dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan 150 çeşit hayvan ve bitki türü bulunmaktadır.
Die Inseln sind 150 Arten von Tier- und Pflanzenarten nicht irgendwo sonst auf der Welt zu finden.
Herhalde şu ıssız adalarda voleybol toplarıyla konuşanlar gibi kafayı yemiştir.
Vielleicht hat sie einen Kistenkoller, wie die, die auf einer Insel mit Volleybällen reden.
Adalarda alanlar kısıtlı olduğundan ejderlerin bölgeleri kesişiyor ve bu da sürekli çatışmaya sebep oluyor.
Da Platz auf Inseln begrenzt ist, überlappen sich Waran-Reviere, was unaufhörlich für Konflikte sorgt.
Biz senin bu adalarda yapılacak araştırma için… gemiye kaptanlık yapmanı istiyoruz.
Wir möchten, dass Sie ein Schiff zur Untersuchung dieser Inseln befehligen.
Sonuçlar: 58, Zaman: 0.03

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca