AGUILAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Aguilar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bayan Aguilar.
Fräulein Aguilar.
İyi akşamlar Bayan Aguilar.
Guten Abend, Señora Aguilar.
Biz Aguiları bulduk.
Wir haben Aguilar gefunden.
Adın Teo Aguilar.
Du heißt Teo Aguilar.
Lidia Aguilar benim nişanlım!
Lidia Aguilar ist meine Verlobte!
Adı Stacey Aguilar.
Sie heißt Stacy Aguilar.
Elena Aguilar, tutuklusunuz.
Elena Aguilar, Sie sind verhaftet.
Adı Jose Aguilar.
Sein Name ist Jose Aguilar.
Aguiların ölmesine ne gerek vardı?
Warum musste Aguilar sterben?
Onun adı Elena Aguilar.
Ihr Name ist Elena Aguilar.
Bayan Aguilar, bu bir evet miydi?
Fräulein Aguilar, ist das ein Ja?
Bu kişiler 65 yaşındaki Pat Aguilar.
Die Namen darunter Pat Aguilar, 65.
Aguilarla birlikte Juárezi alıyoruz.
Ich und Aguilar nehmen Juárez.
Beyler… Onbaşı Ramon Aguilar.
Meine Herren, Unteroffizier Ramon Aguilar.
Aguilar bizi yakalatacaktı Manny.
Aguilar hätte uns auffliegen lassen.
Az önce Lidia Aguilar bizimle irtibata geçti.
Lidia Aguilar hat uns kontaktiert.
Aguilar nin birinci derece soyundan.
Ein direkter Nachfahre von Aguilar.
Özel Suç Birimi memurları Teo Aguilar ve Bruno Soto geçtiğimiz saatlerde ölü bulundu.
Teo Aguilar und Bruno Soto von der UDE.
Aguilar haftada birkaç kez kiliseye gidiyor.
Himmler geht wöchentlich in die Kirche.
Robinson bunları yaparken Aguiların ona nasıl yardım edebildiğini anlamıyorum.
Ich verstehe einfach nicht, wie Aguilar ihm helfen konnte, diese Dinge zu tun.
Aguilara aitler. Onun mezarından aldık.
Sie gehörten Aguilar, von seiner Grabstätte.
Ama Vidale bak. Ortiz, içgüdülerin Memur Aguilar konusunda haklıydı.
Ortiz, bei Aguilar hattest du das richtige Gespür, aber sieh, was aus Vidal geworden ist.
Lidia Aguilar, Pedro Guzmánın arkadaşı.
Lidia Aguilar ist eine Freundin von Guzmán.
Bugün, Maxine Seagrave ve onun iş ortağı… Otto Aguilar öldürüldüler, infaz edildiler.
Wurden heute ermordet. Maxine Seagrave und ihr Geschäftspartner Otto Aguilar.
Aguilar kasetleri bana dinletti. Başka?
Aguilar hat mir die Bänder vorgespielt. Was noch?
Söylesenize, Aguiların ölmesine ne gerek vardı?
Sagen Sie es mir noch einmal. Warum musste Aguilar sterben?
Aguilar selam veriyordu. Selamlamak yasak.
Aguilar hat salutiert. Salutieren ist verboten.
Senden Carlos Aguiları şu anki görevinden almanı istiyorum.
Sie müssen Carlos Aguilar von seiner derzeitigen Aufgabe abziehen.
Aguilar de la Frontera seyahati ne zaman yapılmalı?
Wann reisen Sie nach Aguilar de la Frontera?
Cecily Ann Aguilar adındaki kadın içeride, ailemle yüzleşiyor.
Cecily Ann Aguilar ist da drinnen, mit meiner Familie.
Sonuçlar: 106, Zaman: 0.0211

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca