ANAHTARA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Schlüssel
• Taste

Anahtara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Anahtara ne oldu?
Wo ist der Schlüssel?

Mektuba ve 2. anahtara.
KFZ-Brief und den 2. Schlüssel.

Anahtara ihtiyacım var.
Ich brauch den Schlüssel.

Kimse bu anahtara dokunmasın.
Niemand berührt den Schlüssel.

Anahtara ihtiyacımız var.
Wir brauchen den Schlüssel.

Kapiyi acan anahtara benziyor ve eger.
Es ist wie ein Schlüssel und wenn.

Anahtara ihtiyacımız olacak.
Wir brauchen den Schlüssel.

Kapıyı açan anahtara benziyor ve eğer.
Es ist wie ein Schlüssel und wenn.

Anahtara ihtiyacımız yok millet.
Leute, wir brauchen keine Schlüssel.

Ellenın madalyonundaki anahtara ihtiyacımız var.
Wir brauchen den Schlüssel.

Sence anahtara ihtiyacım var mı?
Haben Sie einen Schlüssel?

İçeriye girmek için anahtara ihtiyacım yok.
Ich brauche keinen Schlüssel, um hineinzugehen.

Bizim… Anahtara ihtiyacımız var.
Wir… Wir brauchen den Schlüssel.

Kafeste falan değilim, anahtara yok ihtiyacım.
Bin nicht im Käfig Brauch den Schlüssel nicht.

Anahtara bile gerek yok.
Wir brauchen noch nicht mal einen Schlüssel.

Eve girebilmesi için anahtara ihtiyacım var.
Ich brauche einen Schlüssel, damit sie ins Haus kann.

Kaç anahtara ihtiyacınız olacak?
Und wie viele Zimmerschlüssel brauchen Sie?

İlk odada sadece tek anahtara ihtiyacımız vardı.
Wir hätten nur einen Schlüssel im ersten Raum gebraucht.

Anahtara yıldırım çarpana kadar olmaz.
Nicht bis dieser Schlüssel getroffen wird.

Yüzbaşı da ilgisini anahtara çekeceğini söyledi.
Und der Captain sagte, er sei wegen des Schlüssels hier.

Şimdi anahtara bastırmayı sürdüreceksin tamam mı? El?
Okay, nun, halte Druck auf dem Schlüssel. El?

Eve girdikten sonra… bu anahtara ihtiyacın olacak.
Sie werden diesen Schlüssel brauchen, wenn Sie im Haus sind.

Anahtara giden bulmacayı çözmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Wir müssen das Puzzle zum Schlüssel finden.

Evin içine girebilmen için bu anahtara ihtiyacın olacak.
Sie werden diesen Schlüssel brauchen, wenn Sie im Haus sind.

Biz de anahtara bakacağız.
Wir suchen den Schlüssel.

Şimdi tek yapmam gereken buradaki küçük anahtara basmak.
Ist, diese kleine Taste zu drücken. Also, alles, was ich tun muss.

Eğer o anahtara ulaşmış olsaydı.
Fast wäre sie an den Schlüssel gekommen.

Ve bütün labirentleri açan… anahtara sahip olacaksınız.
Und dein wird jener Schlüssel sein, welcher alle Labyrinthe öffnet.

Herkesin anahtara ihtiyacı vardır, değil mi?
Jeder braucht Schlüssel, oder?

Arafın kapısını açmak için Molochun anahtara ihtiyacı var.
Moloch braucht den Schlüssel, um die Tür zum Fegefeuer zu öffnen.