ASTRONOTLARIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Astronauten

Astronotların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ya astronotların ve.
Die Astronauten und.

Kennedylerin, Richard Nixonın, bütün astronotların.
Die Kennedys, Richard Nixon, alle Astronauten.

Astronotların ekmeği.
Astronauten essen das.

İşte astronotların farkı.
Hier unterscheiden die Astronomen.

Astronotların kullandıklarından.
Astronauten benutzen die.

Crab Colson, orada astronotların da olacağını söyledi.
Crab Colson hat zugesagt, dass Astronauten da sein werden.

Astronotların silahları var mı?
Haben die Astronauten Waffen?

Columbia Uzay Mekiği Kazası- Astronotların Son Anları( 2003).
Columbia-Unglück, israelischer Astronaut gestorben(2003).

Astronotların yediğinden. Tamam mı?
Das Astronauten essen. Ok?

Kişi ile birlikte… astronotların salimen dönmesi için ayin yaptı.
Menschen für die sichere Rückkehr der Astronauten gebetet.

Astronotların iki dakikası var.
Astronauten haben zwei Minuten.

Uzun Uzay Misyonları Astronotların Gözlerini Zarar Verebilir.
Lange Weltraummissionen können Augen der Astronauten schädigen.

Astronotların çoğu orada eğitim görür.
Viele Astronauten lernen dort.

Makaleyi buradan okuyun: 10 Astronotların Sağlıklı Kalmanıza Yardımcı Olduğu Yollar.
Wege, dass Astronauten Ihnen helfen, gesund zu bleiben.

Astronotların çoğu orada eğitim görür.
Lernen dort.- Viele Astronauten.

Kurtarma Anlaşması( 1968)- astronotların kurtarılması ve iadesi ile başlatılan nesnelerin iadesi ile ilgilidir.
Rettungsabkommen(1968)- bezieht sich auf die Rettung und Rückgabe von Astronauten sowie die Rückgabe von gestoßenen Objekten.

Astronotların sağlık durumları iyi.
Die Astronauten seien bei guter Gesundheit.

Marsın yüzeyini inceleyen astronotların giyeceği giysiler -araç dışı faaliyet giysileri- ağır ve hantal.
Die Anzüge, die die Astronauten beim Erforschen der Marsoberfläche tragen- die„Anzüge für Außenbordtätigkeiten“-, sind schwer und sperrig.

Astronotların da uykuya ihtiyacı var.
Die Astronauten müssen auch mal schlafen.

Tüm astronotların sahnede olmasını istiyorlar.
Alle Astronauten sollen auf die Bühne.

Astronotların da en azından bir silahı olmalı.
Die Astronauten sollten auch irgendeine Waffe haben.

Hepimiz astronotların şaşırtıcı hikayelerini biliyoruz.
Wir alle kennen die erstaunlichen Geschichten von Astronauten.

Astronotların yolculuğu tam 7 yıl sürecek.
Die Reise für die Astronauten dauert voraussichtlich 7 Monate.

Ancak bu, astronotların Pasifik Okyanusuna acil iniş yapmak zorunda kalmasıyla sonuçlandı.
Dies führte jedoch dazu, dass die Astronauten eine Notlandung in den Pazifischen Ozean machen mussten.

Astronotların kalkıştan önce yaptıkları son manevra.
Die Astronauten führen eine letzte Anpassung durch, bevor sie abheben.

Ateşli silahlar, astronotların Rus uzay aracını Orel kullanmaya başladığında NAZKnın bir parçası olabilir.
Feuerwaffen könnten Teil der NAZK werden, wenn die Astronauten das russische Raumschiff Orel einsetzen.

Astronotların Sırt Ağrısı Şaşırtıcı Sebebi Var.
Der Rückenschmerz der Astronauten hat eine überraschende Ursache.

Hey. Astronotların geğiremediğini biliyor muydun?
Hey, wusstest du, dass Astronauten nicht rülpsen können?

Astronotların zor yaşamlarının hikayesi anlatılmaktadır.
Die Geschichte der Astronauten wird anschaulich erzählt.

Astronotların mini minnacık Tangleri içtiği bile görünüyor neredeyse.
Man sieht fast, wie die Astronauten ihr Tang schlürfen.