AUDREYE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Audrey

Audreye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Audreye geçti.
Audrey.

Ona, bana, Audreye, herkese.
Ihr, mir, Audrey, allen.

Audreye aşık olur.
Aber er liebte zu Audrey.

Çünkü bende Audreye söylemem lazım.
Denn ich muss es Audrey sagen.

Audreye aşık olur.
Er verliebt sich in Audrey.

Sean her zaman Audreye bağlıydı.
Sean war immer an Audrey gebunden.

Audreye hoşçakal dediğimi söyle?
Sagst du Audrey Tschüss von mir?

Seninle ilk tanıştığımız gün arkadaşım Audreye dedim ki;
Als wir uns begegneten, sagte ich zu Audrey.

Biri Audreye saldırıyor.
Jemand greift Audrey an.

Şimdi ölü olduğuna göre ödemeyi Audreye yapacaklar.
Aber jetzt ist sie tot und sie müssen Audrey bezahlen.

Sana ve Audreye iyi şanslar.
Viel Glück dir und Audrey.

Ama artık öldüğüne göre parayı Audreye ödemeleri gerekiyor.
Aber jetzt ist sie tot und sie müssen Audrey bezahlen.

Sana ve Audreye iyi şanslar.
Viel Glück für dich und Audrey.

Audreye, onu sevdiğimi söyle.
Sagen Sie Audrey, dass ich sie liebe.

Ama artık o öldüğüne göre Audreye ödeme yapmak zorunda kalacaklar.
Aber jetzt ist sie tot und sie müssen Audrey bezahlen.

Chloe, Audreye yardım etmemiz gerek.
Chloe, du musst Audrey helfen.

Haklısın Jack. Bütün bu olanları sana bağlamam, Audreye olanlar yüzünden seni suçlamam âdil değildi.
Sie haben recht. Es war unfair von mir, Ihnen die Schuld daran zu geben, was mit Audrey passiert ist.

Chloe, Audreye yardım etmemiz gerek.
Chloe, wir müssen Audrey helfen.

Haklısın Jack. Bütün bu olanları sana bağlamam, Audreye olanlar yüzünden seni suçlamam âdil değildi.
Du hast recht, Jack. Es war nicht richtig von mir, die ganze Schuld dir zuzuschieben,… Dich verantwortlich zu machen, was mit Audrey geschah.

Audreye söylemek zorunda olduğunu söyledi.
Sie wollte es Audrey sagen.

Mesele nedir? Lisede Audreye âşık falan mıydın?
Warst du auf der Highschool in Audrey verknallt? So was fällt mir schwer?

Bak Audreye olanlar senin hatan değildi.
Schau… Was mit Audrey passierte, war nicht deine Schuld.

Bütün bu olanları sana bağlamam, Audreye olanlar yüzünden seni suçlamam âdil değildi.
Es war unfair von mir, Ihnen die Schuld daran zu geben, was mit Audrey passiert ist.

Scottie! Audreye eve gitmeye hazır olduğumu söyleyebilir misin?
Scottie, sag Audrey, dass ich bereit bin!

Bu kadar yamulduysa Audreye ne yaptığını söylemek imkânsız.
Wenn er so zugedröhnt war, hat er vielleicht sonst was mit Audrey gemacht.

Audreye söylememem için ne kadar para alacağım?
Und wie viel kriege ich, wenn ich das Audrey nicht verrate?

Hala Audreye çalışıyor gibi davran.
Du arbeitest immer noch für Audrey.

Audreye ve Dave Teaguese yardım ettiğini biliyorum.
Ich weiß, dass Sie Audrey und Dave Teagues geholfen haben.

Bu yüzden Audreye bir şans daha verirsen çok minnettar olurum.
Deshalb, sollten Sie Audrey noch eine Chance geben.

Acaba Audreye sorabilir misin, Faye Greener da burada çalışıyor mu?
Könnten Sie Audrey fragen, ob Faye Greener hier auch arbeitet?