AVLUDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

im Hof
im Innenhof
im Garten
im Atrium
im Patio

Avluda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Öyleyse avluda ver.
Gib's ihm halt im Hof.
Avluda onu gördün mü?
Hast du ihn im Hof gesehen?
Çişini avluda yaparsın.
Du kannst im Hof pinkeln.
Avluda gözler ve kulaklar.
Augen und Ohren im Hof.
Hayır, arkasındaki avluda.
Nein, im Patio dahinter.
Hayır. Ben avluda kalırım.
Nein. Ich bleibe im Hof.
Avluda şampanya içmiştik.
Wir tranken Sekt im Patio.
Geçen gün avluda ne oluyordu?
Was war neulich im Hof los?
Avluda futbol oynuyor.
Sie spielt Fußball im Innenhof.
Bu gece ben avluda uyuyacağım.
Heute Nacht schlafe ich im Hof.
Avluda bir kahve içeceğim.
Ich trinke einen Kaffee im Hof.
Sanırım avluda başlamak istiyorum.
Ich denke, ich werde im Hof anfangen.
Avluda gizli bir giriş buldum.
Ich fand einen geheimen Eingang im Hof.
Ayrı bir tuvalet var. Dışarıda, avluda.
Das Klo ist separat, im Hof draußen.
Avluda uzun voltalar atmayı severim.
Ich mag lange Spaziergänge im Hof.
Haftada iki kere avluda 15 dakika vaktin var.
Zwei Mal die Woche 1 5 Minuten im Hof.
Avluda çiçek açan bir bitki var.
Es gibt eine Pflanze, die im Hof blüht.
Sonra ziyafet için avluda buluşuruz.
Wir treffen uns im Atrium zu unserem Festschmaus.
Avluda şampanya içmiştik. Dolunay.
Vollmond… Wir haben Sekt getrunken im Garten.
Ücretsiz yaz filmleri, avluda pazartesileri.
Kostenlose Sommerfilme, montags im Innenhof.
Avluda nasıl da dans ederler, tatlı yaz teri.
Wie sie im Hof tanzen, süßer Sommerschweiß.
Ve dışarıda oturabilirsiniz avluda, ki bu güzel.
Sie können im Garten sitzen, was schön ist.
Avluda gazete ve hediyelik eşya dükkanı.
Ein Zeitungsstand und ein Souvenirgeschäft im Atrium.
Artık kim konuşursa avluda battaniyesiz olarak yatacak.
Wer jetzt noch redet, schläft ohne Decke im Hof.
Avluda biraz daha fazla zaman verin ki tepiş tepiş yaşamayalım.
Uns etwas mehr Zeit im Hof zu geben, damit.
Bir alışveriş merkezi avluda uçak birliklerini sergiledi.
Ein Einkaufszentrum zeigte Flugzeugkorps im Innenhof.
Yemek servisi, eskiden şapelin bir parçası olan avluda yapılabilir.
Die Mahlzeiten können im Innenhof serviert werden, der einst zu einer Kapelle gehörte.
Seni bugün avluda babanla oynarken gördüm.
Ich sah dich vorhin mit deinem Vater im Hof spielen.
Yemeğinizi içeride ya da dışarıdaki avluda yiyebilirsiniz.
Sie können drinnen oder draußen im Innenhof speisen.
Cortila Ottagono: Avluda Apollo Belvedere heykeli yer alıyor.
Cortila Ottagono: Im Innenhof steht eine Statue des Apollo Belvedere.
Sonuçlar: 154, Zaman: 0.0221

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca