Büfede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Büfede değil.
Beş dakika sonra büfede.
Büfede jöle.
Beş dakika sonra büfede.
Büfede neler mi vardı?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Tüm Kızıl Orduyu büfede temsil etmek üzere uğradım.
Büfede bir parça prawgus kekinden sadece.
Tüm Kızıl Orduyu büfede temsil etmek üzere uğradım.
ROBINSON tarzı tam pansiyon ya da her şey dahil, büfede markalı içkiler.
Ama büfede kahve içeriz.
Sen gelmeden hemen önce büfede muhabbet ediyorduk.
O yüzden… Büfede adının yanına benim adımı yazdın.
İşte doğal balmumu doğal ortamında,yağlı iğrenç yüzünü büfede dolduruyor…''.
Tunus tajin- büfede otellerde sıkça misafir.
Acil bir durum yok ama büfede ufak bir yangın çıktı.
Stuart eğer büfede kahraman olacak kadar rahat değilse, belki de zamanının çoğunu geçirdiği yerde.
Süt neredeyse her zaman büfede, mağazalarda satın alabilirsiniz.
Bir tepki varsa, büfede onun için dikkatlice yemekleri seçmek zorunda kalacaksınız.
Oturma odasında büfede tabakları düzenlemek ne kadar güzel?
Yemek salonundaki büfede, masa örtülerinin altında bir kitap buldum.
Niçin buradayım bilmiyorum ama arkadaşımın büfesine bakıyor olmam gerekiyordu, tamam mı?
Büfe, evet.
Büfe şimdi kapanmıştır.
Çocuk büfesi?
Büfenin arkasına git ve bekle, o da oraya gelecek. Evet!
Kiloluk büfe almak kimin fikriydi acaba?
Büfe için bilet almamı ister misin?
Bu büfe hiç fena değilmiş.
Büfe'' deme! Yaşlı insanları çekiyor bu.
Ben büfeye gideceğim.