Bağırma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bağırma yok?
Sakın bağırma!
Nicht schreien.Bağırma budur!
Das ist Schreien!Sakın bağırma, benim.
Schrei nicht, ich bin es.Bağırma lütfen.
Bitte Schrei nicht.Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Yalan söylüyor.- Bağırma.
Er lügt. -Schrei nicht.Ama bağırma sakın.
Nur nicht schreien.Sakın… Lütfen bağırma.
Nicht… Bitte nicht schreien.Sakın bağırma, Amy.
Du darfst nicht schreien, Amy.Bağırma da bir şiddettir.
Auch Schreien ist Gewalt.Bunu yapamam. Bağırma,!
Ich kann nicht. Schrei nicht!Bağırma da bir şiddettir.
Schreien ist auch Gewalt.Sakın bağırma güzel kız.
Nicht schreien, hübsches Mädchen.Cigaracı Rick!- Öyle bağırma.
Reefer Rick! -Schrei nicht so.Toby, bağırma hayatım.
Toby, Schrei nicht, Liebling.Düşersen de sakın bağırma.
Und wenn du fällst, schrei nicht.Lütfen, lütfen bağırma. Hayır. Eve.
Eve. Bitte nicht schreien.Hayır. Eve. Tatlım, lütfen, lütfen bağırma.
Bitte nicht schreien. Eve.Bağırma, sessiz ol, kimse duymasın!
Schrei nicht, es hört doch niemand!Seni almaya geldim. Bağırma.
Nicht schreien. Wir holen dich hier weg.Sakın bağırma yoksa seni vururum.
Nicht schreien oder ich erschieße Sie.Gitmene izin vereceğim, sakın bağırma.
Ich lass los. Bitte nicht schreien.Bağırma.- Beni tehdit ettiler, Andre!
Schrei nicht. -Ich wurde bedroht, Andre!Beni tehdit ettiler, Andre.- Bağırma.
Schrei nicht. -Ich wurde bedroht, Andre!Tekrar et. Bağırma, sağır değilim!
Schrei nicht so, ich bin nicht taub! Nochmal!Bağırma ya da çocuğunu cezalandırma.
Schreien oder bestrafen Sie Ihr Kind nicht.Uslu bir kız ol ve sakın bağırma, tamam mı?
Sei jetzt brav und schrei nicht, OK?Hayır. Eve. Tatlım, lütfen, lütfen bağırma.
Bitte nicht schreien, Eve! Nein, Schatz!Bırak kızı. Sakın bağırma güzel kız.
Nicht schreien, hübsches Mädchen. Lasst sie gehen.Kaçmaya kalkışma. Yardım istemek için bağırma.
Versuch 
