BAŞKAN CLINTON ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Başkan clinton Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Başkan Clinton olmalı.
Das wäre President Clinton.
Anayasal ihlalleri gözden geçirme yetkilerini kısıtlamak olmadığını söyledi. Başkan Clinton niyetinin, federal mahkemelerin.
Er hätte nicht die Absicht gehabt, Verfassungsverstöße zu prüfen. die Möglichkeit der Bundesgerichte einzuschränken, Präsident Clinton sagte.
Eski Başkan Clinton ile.
Dem ehemaligen Präsidenten Clinton.
TEDin dolaylı temalarından birinin şefkat olması karşısında şaşkına döndüm Gördüğümüz gibi bunlar etkileyici hareketlerdir: Başkan Clinton un geçen akşam Afrikadaki HIV çalışması gibi.
Dass ein implizites Thema von TED Mitgefühl ist. Diese sehr bewegenden Vorführungen, die wir gesehen haben: HIV in Afrika, Präsident Clinton gestern Abend.
Tıpkı Başkan Clinton zamanındaki gibi.
Ist ja fast wie damals bei Herrn Clinton.
Combinations with other parts of speech
Başkan Clinton bunu görmek istemiyor.
Aber Präsident Clinton wollte das einfach nicht.
Mecliste azil suçlamaları artarken önde gelen bir grup feminist… Başkan Clintona desteklerini sunmak için bir basın toplantısı düzenledi.
Um Präsident Clinton zu unterstützen, während der Ruf nach Impeachment im Weißen Haus lauter wird. Eine Gruppe Feministinnen sprach heute vor der Presse.
Başkan Clinton, eğer buradaysanız, teşekkürler.
Präsident Clinton, wenn Sie hier sind, danke.
Ve sonra, tabi ki, NASA ayrıca büyük bir duyuru yaptı ve Başkan Clinton Mars gezegeninin bu inanılmaz keşfi hakkında bir basın toplantısı düzenledi.
Und dann natürlich hat die NASA auch eine große Ankündigung gemacht und Präsident Clinton hat eine Pressekonferenz gegeben, über diese unglaubliche Entdeckung von Leben auf einem Mars-Meteroiten.
Başkan Clinton da Demokratların rakipsiz adayı.
Präsident Clinton hat bei den Demokraten keinen Gegner.
Sanders:‘ Başkan Clinton Olmalı.
Sanders:"Clinton muss Präsidentin werden".
Başkan Clinton, sağ elinizi kaldırır mısınız lütfen?
Präsident Clinton, bitte heben Sie Ihre rechte Hand?
Doğrudan Başkan Clintona bilgi veriyordun,?
Sie haben direkt an Präsident Clinton berichtet?
Başkan Clinton un geçen akşam Afrikadaki HIV çalışması gibi.
HIV in Afrika, Präsident Clinton gestern Abend.
Bundan önce, 1993 yılında Başkan Clinton tarafından atanan Birleşmiş Milletlerin ABD büyükelçisiydi.
Zuvor war sie die US-Botschafterin bei den Vereinten Nationen, die 1993 von Präsident Clinton ernannt wurde.
Başkan Clinton dün gece haberi aldığında karısıyla birlikteydi.
Als Präsident Clinton die Nachricht erhielt.
Bugün Başkan Clinton, Ceza Yasa Tasarısını imzalayarak Evet.
Präsident Clinton unterzeichnete heute die neue Strafrechtsverordnung Ja.
Başkan Clinton, gelecek hafta seçim kampanyası gezisine çıkacak.
Präsident Clinton tritt nächste Woche seinen Wahlkampf an.
Bu açıdan, Başkan Clintonun dediği gibi, Amerikanın dünyanın“ vazgeçilmez ulusu” olduğunu iddia etmek doğrudur.
Die USA waren, wie Präsident Clinton es nannte, die«indispensable nation».
Başkan Clinton bana bir tebrik purosu gönderdi, ama biraz ıslak.
Aber die ist ein bisschen feucht. Präsident Clinton schickte mir eine Glückwunsch-Zigarre.
Mayıs 1997de Başkan Clinton, hayatta kalan 8 denekten kamuoyu önünde özür diledi.
Präsident Clinton entschuldigte sich am 16. Mai 1997 bei den verbliebenen 8 Überlebenden für dieses Experiment.
Başkan Clinton moratoryum içinde ortadan kaldıran bir yürütme emri imzaladı 1993.
Präsident Clinton unterzeichnete eine Executive Order Aufhebung des Moratoriums in 1993.
Ağustos 1997 Başkan Clinton, en az 5 yıl boyunca insanların klonlanmasını yasaklamak için mevzuat önerdi.
August 1997 Bill Clinton schlägt Gesetze vor, die das Klonen von Menschen für mindestens fünf Jahre verbieten.
Başkan Clinton, hükümetinin Meksikaya 40 milyon dolarlık kredi güvencesiyle destek olacağını açıkladı.
Präsident Clinton kündigte an, seine Regierung werde Mexiko mit Kreditgarantien in Höhe von 40 Milliarden Dollar beistehen.
Haziran 1999da Rosaya, Başkan Clinton tarafından bir sivile verilen… en büyük ödül olan Kongre Şeref Madalyası takdim ediliyor.
Wird Rosa die Ehrenmedaille des Kongresses von Präsident Clinton verliehen. Und dann, Juni 1999.
Biz Başkan Clintonun gelecek ay Moskovaya yapacağı gezisi için hazırlıklar yapıyoruz.
Wir bereiten die bevorstehende Reise des Präsident Clinton im nächsten Monat nach Moskau vor.
Başkan Clinton ortak hafızamızda her zaman için biz yaşayalım diye kendi hayatlarını seve seve veren insanlara yer olacağını söylemişti.
Präsident Clinton sagte einmal, dass es immer einen Platz in unserem kollektiven Gedächtnis geben wird, für die, die bereitwillig ihr Leben gegeben haben.
Başkan Clinton gelecek hafta kampanya… Şu an elimde… CNN, CNBC, Jerry Springer, Geraldo Rivera ve… Montel Williamsin seninle röportaj istekleri var.
Geraldo Rivera und Montel Williams. Präsident Clinton wird nächste Woche wieder auf Wahlkampf… Ich habe Anfragen für dich von CNN, CNBC, Jerry Springer.
Başkan Clinton, gelecek hafta seçim kampanyası gezisine çıkacak… Senin için talepler var CNN, CNBC… Jerry Springer, Geraldo Rivera ve Montel Williamstan.
Geraldo Rivera und Montel Williams. Präsident Clinton wird nächste Woche wieder auf Wahlkampf… Ich habe Anfragen für dich von CNN, CNBC, Jerry Springer.
Başkanı Clinton ile.
Mit Präsident Clinton.
Sonuçlar: 104, Zaman: 0.0275

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca