Bacaklar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dış Bacaklar.
El, bacaklar, ayaklar.
Hand, Bein, Füße.Saniye adetlır, bacaklar indirilir!
Nach 5-8 Sekunden- das Bein senken!Bacaklar ve ayaklara da!
Pekala, bacaklar içeri.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir bacağınısağ bacağınısol bacağıdiğer bacağınıuzun bacaklarkırık bacakgüzel bacaklarıtahta bacakher bacakküçük bacakları
Daha
Fiillerle kullanım
bacağını kırdı
bacaklarını ayır
bacağını kaldır
bacağını kaybetti
bacaklarımı hissetmiyorum
bacağını kesmek
Daha
Isimlerle kullanım
Bacaklar Çok Şey Söylüyor.
Die Füße erzählen viel.Artık bacaklar hazır.
Jetzt sind die Füße bereit.Bacaklar, kollar, hatta dizler.
Beine, Arme, sogar die Knie.Garip Vücut, Büyük Bacaklar, Rüzgar Gibi Çalışıyor.
Bu bacaklar nerede saklanýyordu?
Wo waren diese Beine.Geleneksel bir seçenek bizim için bacaklar ilkbahar ve sonbahar- bu botlar.
Traditionelle Option für unsere Füße im Frühjahr und im Herbst- diese Stiefel.Ve bacaklar bitti!
Und die Beine sind fertig!Elleri ile yapılan herhangi bir hareket, bacaklar, tüm vücut rastgele yapılmaz.
Jede Bewegung mit den Händen gemacht, die Schenkel, der ganze Körper ist nicht zufällig geschehen.Bacaklar… Tamam, işte Coolio. Evet, böyle.
Das Bein hier… So.İki bacak mı? Bacaklar, dirsekler ve bir kafa.
Zwei Beine? Beine, Ellbogen, einen Kopf.Bacaklar da oldukça çıplaktır.
Auch die Beinchen sind recht nackt.Ama şimdi fark ediyorum ki bu bacaklar zafer ve cesaretin hikayesini anlatıyor.
Aber ich weiß jetzt, dass diese Schenkel eine Geschichte erzählen von Sieg und Mut.Bacaklar arasında pasajlar var.
Ancak şimdi fark ediyorum ki bu bacaklar cesaret ve zaferin hikayesini anlatıyor.
Aber ich weiß jetzt, dass diese Schenkel eine Geschichte erzählen von Sieg und Mut.Bu bacaklar asla kırılmamış. Hayır.
Nein. Diese Beine waren nie gebrochen.Paleontologlar Güney Afrikada, ayak ve bacaklar kemiklerin protolûdej kemik kanseri muzdarip hastaların keşfettim.
Paläontologen haben in Südafrika, Patienten mit Knochenkrebs Protolûdej der Knochen von den Füßen und Beinen entdeckt.Bacaklar dikkatli bir bakım gerektirir.
Füße erfordern sorgfältige Pflege.Uzun bacaklar, yeşil.
Lange Beine, grün.Bacaklar için bir eldiven gibidir.
Das sehen aus wie Handschuhe für die Füße.Kısa bacaklar, insan. Sekiz!
Acht. Kurze Beine, Mensch!Bacaklar için nane ve lavanta alırım.
Für die Füße nehme ich Minze und Lavendel.Şunlar bacaklar ve bu da penisi.
Die Beine und der Penis.Bacaklar 20 dakika sıvı içine daldırılır.
Füße für 20 Minuten in die Flüssigkeit tauchen.Pekâlâ bacaklar, neyin var göster bakalım.
Ok, Beinchen, zeigt mal, was ihr könnt.Bacaklar, en iyi parçası Ben onlar için çıldırıyorum. Baba.
Papa! Die Schenkel sind das Beste.
