BAHARATLARLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Baharatlarla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir tür fasulye, sarımsak ve baharatlarla yapılıyor.
Eine Art Bohne mit Knoblauch und Gewürzen.
Soslar veya baharatlarla kombine edilmiş proteinler.
Proteinquellen, die mit Soßen oder Gewürzen kombiniert wurden.
Bu kavrulmuş fındık tarifi otlar ve baharatlarla kendi karışımım.- Evet.
Nüsse mit eigenen Kräutern und Gewürzen.- Ja.
Yüksek kaliteli baharatlarla ilgili bazı bilgileri bilmek önemlidir.
Es ist wichtig, einige Informationen über hochwertige Gewürze zu kennen.
Doğal Algilama- Draje‘ şehir: kahve ve baharatlarla süslenmiş bir tarif.
Natürliche Sinne- Dragees„Stadt“: ein Rezept mit Kaffee und Gewürzen.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Paki? baharatlarla adamları zehirlemeye çalışmaktan başka ne yaparsın?
Und was machst du so, wenn du nicht gerade Typen mit Curry vergiftest?
Draje‘ şehir: kahve ve baharatlarla süslenmiş bir tarif.
Dragees„Stadt“: ein Rezept mit Kaffee und Gewürzen.
Erkek arkadaşlarınız sizi öpmeye çalıştı mı… yoksa baharatlarla yağlıyorlar mıydı?
Haben deine kleinen Freunde versucht dich zu küssen, oder wollten sie dich in Senf tunken?
Hindistan önce baharatlarla hâkimiyet kurdu, değil mi?
Die erste Welle der indischen Dominanz in der Welt des Essens waren Gewürze.
Hastalıklı havadan korunmak için otlar ve baharatlarla doldururlardı.
Da waren Kräuter und Gewürze drin, um sie vor dem"Pesthauch" zu schützen.
Sonra kalan hamur, baharatlarla pişirilmeli, soğutulmalı ve marine edilmelidir.
Dann sollte der restliche Teig mit Gewürzen gekocht, gekühlt und mariniert werden.
Öte yandan Yunanlılar güzel kokular ve baharatlarla ölülerini yağlıyorlarmış.
Die Griechen andererseits, sie salbten ihre Toten mit Düften und Gewürzen.
Bu kompakt raftaki baharatlarla raflar diğer kullanımlar için serbest bırakılabilir.
Mit Gewürzen in diesem kompakten Regal können Regale für andere Zwecke frei gemacht werden.
Video- Tatar Polonya ulusal yemeği, yumurta ve baharatlarla çiğ dana eti.
Video- Polnisches Nationalgericht aus Tataren, rohem Rindfleisch mit Ei und Gewürzen.
Bu, bütün tavuk baharatlarla iyice kaplanıncaya kadar iyice karıştırılmalıdır.
Dies sollte gut gemischt werden, bis das gesamte Huhn gut mit den Gewürzen bedeckt ist.
Doğumdan bile önce kendi kültürlerinin mutfağına özgü tat ve baharatlarla tanıştırılıyorlar.
Sie lernen die charakteristischen Aromen und Gewürze ihrer Landesküche kennen, noch bevor sie geboren werden.
Menudo, işkembe, domuz ayakları ve baharatlarla yapılan zengin bir Meksika güvecidir.
Menudo ist ein reichhaltiger mexikanischer Eintopf mit Kutteln, Schweinefüßen und Gewürzen.
Balık pişirirken, baharatlarla yapılan deneyler her zaman memnuniyetle karşılanır, sadece zevkinize güvenmek zorundasınız.
Beim Kochen von Fisch sind Experimente mit Gewürzen immer willkommen, man muss nur seinem Geschmack vertrauen.
Bu yüzden, bugün, otlar ve baharatlarla yemek pişirmenin iki yönü hakkında konuşmak isterim.
So würde ich heute gerne über zwei Aspekte des Kochens mit Kräutern und Gewürzen sprechen.
Kavrulmuş bademler ve taze baharatlarla doldurulmalı… sonra da suyu çekilene kadar fırına atılır.
Die werden mit gerösteten Mandeln und frischen Kräutern gefüllt. Und dann ab in den Ofen, bis sie richtig saftig und durch sind.
Baharat ve tütün.
Gewürze und Tabak.
Şeker, baharat, güzel şeyler.
Zucker, gewürze, alles schöne.
Baharatları elle öğütmek çok uzun sürmedi.
Dauerte nicht lang, die Gewürze von Hand zu mahlen.
Steve! Baharatın var mı?
Steve! Hast du Gewürze?
Baharatı, her zaman ölçerek koymalısın ufaklık!
Immer zuerst die Gewürze messen, Beti!
Ayrıca birçok değerli bitkilere, baharatlara ve su kabağına sahip. Evet.
Ja. Er hat auch viele wertvolle Kräuter, Gewürze und Kürbisse.
Baharat istiyorum.
Ich brauche Gewürze.
Baharat kaçakçısı.
Schmuggelt Gewürze.
Tüm Hint baharatları Smuckers çilek reçeli kavanozunda.
Eine ganze Sammlung indischer Gewürze in Marmeladengläsern.
Baharat önemli.
Gewürze sind wichtig.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0261

Farklı Dillerde Baharatlarla

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca