Bakana Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hangi bakana gitmeliyim?
Bu operasyonda, senin ve benim aramdaki fikir ayrılıklarını Bakana söylememeni takdir ediyorum.
Dass Sie dem Minister nichts von unseren Differenzen gesagt haben.Doğruca bakana gitmişler.
Sie gingen direkt zum Minister.Bakana ne servis edeceğiz?
Doğrudan Bakana gittiler.
Sie gingen direkt zum Minister.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Bakana ne diyeceğim şimdi?
Was soll ich dem Minister sagen?Bir noktada Bakana şöyle dedim.
Irgendwann sagte ich zum Minister.Bakana göre çelişki yok.
Für den Minister kein Widerspruch.Personel Sayın Bakana hoş geldiniz diyor.
Herzlich willkommen, Herr Minister.Bakana bile yazdım Lütfen.
Sogar Minister habe ich geschrieben.Bu sonuncusunu Bakana gösterebilirsin.
Die letzte können Sie dem Minister zeigen.Bakana bilgi vermesi gerektiğini söyledi.
Üzgünüm ama bu, bakana yarın lazım.
Tut mir leid, aber der Minister braucht es morgen.Bakana hiç bilgi verilmedi.- Yok muydu?
Der Minister ist nicht informiert worden. -Nicht?Aynı şakayı bakana da yapalım?
Warum spielen wir dem Minister nicht den gleichen Streich?Bakana göre bu onların elini kolunu bağlıyor.
Damit sind dem Minister die Hände gebunden.Bay Docke! Hangi bakana gitmem lazım?
Welcher Minister soll ich gehen? Herr Docke, Herr Docke!Bakana iptal etmek zorunda kaldığımı söyleyin.
Sagen Sie dem Minister, dass ich absagen muss.Emniyet amirine veya bakana kendimi ezdiremem.
Ich buckle nicht für den Kommissar oder Minister.Barry, Bakana düzenli olarak bilgi veriyordu.
Barry erstattete regelmäßig dem Minister Bericht.Filmi ters çevirirsek… bakana yararı olur Hen.
Hilft es dem Minister, Hen. Wenn wir das Bild umdrehen.Bakana hiç bilgi verilmedi.
Min-ho. -Tamam, ben soru cevapta bakana golfle ilgili soru sorarım.
Eine Frage über Golf. -Min-ho. -Ich frage den Minister.Bakana her hakaret ettiğinde böyle olacak.
Das passiert jedes Mal, wenn du den Minister beleidigst.Demek güvenmiyorsun. Bunu Bakana açıklamanın kolay olduğunu mu zannediyorsun?
Du glaubst also nicht, dass wir etwas finden… für den Minister? Hm?Bakana söylememiz gerekmez mi? Onları uyarmalıyız?
Sollten wir nicht besser den Minister anrufen und ihn warnen?Şimdi, bakana ne söyleyim?
Nun, was soll ich dem Minister sagen?Bakana da stüdyoya geldiği için teşekkür etmek istiyorum.
Ich danke auch dem Minister, der ins Studio gekommen ist.Bay Data, Bakana Işınlanma Odasına kadar eşlik eder misiniz?
Mr Data, begleiten Sie die Ministerin zum Transporterraum?Bak, bakana rüşvet verdikten hemen sonra Mahatma Gandinin yanından geçiyoruz.
