Barışta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Veya barışta yalnızca.
Ne savaşta ne de barışta.
Silah barışta da öldürüyor.
Ne savaşta ne de barışta.
Silah barışta da öldürüyor.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Kapitalizm savaşta da barışta da öldürür!
Silah barışta da öldürüyor.
Savaşta hayat yoktur; sadece barışta hayat vardır.”.
Barışta bile, her daim tetikte!
Ama bu ancak barışta mümkün.
Barışta evlatlar babalarını gömer.
Ayrıca bu kelime barışta emniyette olmayı da ifade eder.
Barışta, oğullar babalarını gömerler.
Bunu savaşta da barışta da gördüm. Her zaman aynıdır.
Barışta kazanılacak para daha çok.
Genelkurmay Başkanı barışta ordunun başkomutanı değildir artık!
Barışta dinlen Harrison. Her neyse.
Aramızda, savaşta ve barışta ülkesine sadakatle hizmet eden birisi var.
Barışta adalet ve eşitlik olmalıdır'' dedi.
Aralık. Savaşta yapılan ihanetler barışta yapılanlara göre daha çocuksudur.
Ama barışta oğullar babalarını gömer.
Savaşta güçlüler zayıfları kölesi yapar, barışta da zenginler fakirleri kölesi yapar.
Barışta birlikteyiz. Soygunlarda birlikteyiz.
Savaşta ve barışta her zaman insanlara yardım eder.
Barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur.
O Dünyayı yeniden barışta birleştirecektir, ve bizim gelmemiz için sahneyi ayarlayacaktır.
Barışta, kabul edilebilir bir özrü olmaksızın;
Demek onlar barışta sıcak bir yemek yiyebiliyorlar biz burada.
Barışta ne kadar çok terlersen, savaşta o kadar az kanarsın.
Atlar hem barışta hem savaşta insanoğlunun en sadık dostu ve yardımcısıdır.