Ben bir tane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben bir tane yaşadım.
Ich hatte eine.Niye sen iki alırken ben bir tane alıyorum?
Dass du zwei und ich nur eins bekomme?Ben bir tane vurdum!
Ich hatte nur einen.Hayır, sağol. Ben bir tane alırım.
Nein, danke. Ben bir tane yaptım.”.
Also hab' ich eins gemacht.".Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
kaç tanebir kaç tanebüyük bir tanebirkaç tanesiniküçük bir tanetek bir tanesadece birkaç tanepeki kaç tanebilir kaç tane
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Nein. Ben bir taneyim, değil mi?
Ich bin ein Schatz, oder?Kissed a Girl and liked it," habe ich auch geküsst- und nicht ge-liked.Ya ben bir tane yaratırsam?
Und wenn ich eine erschaffe?Şimdi ben bir tane sorayım.
Jetzt habe ich eine an sie.Ben bir tanesini gösterdim.
Also habe ich einen gezeigt.Çünkü ben bir tane tuttum. Gerçekten mi?
Ben bir tane ayarladım bile.
Ben bir tane içsem olur mu?
Was dagegen, wenn ich einen trinke?Ben bir tane alabilir miyim?- Sen var?
Kann ich noch einen haben?Ben bir tane mücevher kutusu istiyorum.
Ben bir tane düşünebiliyorum.
Ben bir tane yedim. Sen çeyrek.
Ich hatte eine, du Ben bir tanesini bile kabul etmedim.
Ich habe keine einzige je angenommen.Ben bir tanesini patates püresine gömdüm.
Ich hatte meinen im Kartoffelpüree.Ben bir tane bile dilenci görmedim??
Ich habe keinen einzigen Bettler gesehen?Ben bir tane daha içebilirim. -Yorgunum.
Ben bir tane bankere bir tane lira yatırmadım.
Ben bir tane bile satırlı saldırgan görmedim?
Auch habe ich noch keinen agressiven bekifften gesehen?Ben bir tanesini getirdim, size gösterebilirim.
Ich habe welche mitgebracht, und Ben bir tane bulana kadar belki Bonnie fikrini değiştirir.
Vielleicht wird Bonnie ihre Meinung ändern, bis ich eins gefunden habe.Ve bir çek defterim vardı, bende bir tane aldım ve oraya koydum.
Und En azından bende bir tane var Tony.
Wenigstens hab ich eins, Tony.Bende bir tane vardı sanki.
Irgendwo habe ich einen.Bende bir tane bile yok. Onlarda niye iki tane var?
Ich habe nicht einmal ein, wie kommen sie zwei bekommen?
