Bir burs Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir burs oluşturabilirsiniz.
Kazanmamız gereken bir burs var?
Onun bir burs almasına yardım edecekti.
Rutgersda bir burs mu?
David, bu harika bir olay. Bu bir burs.
Bayan D sadece bir burs var demişti.
Oh, David, bu muhteşem. Bir burs.
Bir burs benim Capeside dışana çıkabilmem için tek yol.
Çünkü tek bir burs var.
Bugün bir burs kaybettin, bir hasta değil.
Michellenin adına bir burs açtılar.
Owenın adına bir burs fonu… kurup parayı da oraya yatıracaktım.
Halk Teknoloji Enstitüsünden bir burs aldı.
Bir burs, bir yıl boyunca toplam ücretin% 50sini kapsayacak.
Belki her çocuğa bir burs falan veririm.
İkimiz için de önemli olan şey bana bir burs almak.
Hatta parayı Owenın adına bir burs fonu açmak için kullanacaktım.
ED, Fondation universitaire Armand-Frappierden bir burs aldı.
Bir burs mutlaka aylık ücretli bir gelir değildir.
Küçük oğlu Roland için de bir burs ayarlanıyor. Baba.
Zekan ve notlarınla… bir burs alabilseydin, seni üniversiteye gönderecektik.
Az önce İsraildeki Weitzmann Enstitüsünden bir burs teklifi aldım.
Zekan ve notlarınla… bir burs alabilseydin, seni üniversiteye gönderecektik.
Az önce İsraildeki Weitzmann Enstitüsünden bir burs teklifi aldım.
UK öğrencileri için bir burs şeklinde öğrenim ücretleri ve yaşam masrafları ödeyecek.
Seyahat harcamalarınızı karşılamak için 2.000.000‑yenlik bir burs alacaksınız.
Bu ders, doktora programı için bir burs yol sağlamak üzere tasarlanmıştır.[+].
Byron Sheffield. 17 yaşındaki Çello dehası Byron Sheffield… bir burs kazandı.
Marc N. Coutanche Howard Hughes Tıp Enstitüsünden bir burs tarafından finanse edildi.
Şu anda, Aalto Üniversitesi Finlandiyada yaşayan masraflarını karşılamak için herhangi bir burs sunmuyor.