BIR EMMA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Emma

Bir emma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu küçük bir Emma!
Eine kleine Emma!

Bir Emma daha buldum. Hayır… Hayır.
Nein. Nein. Noch eine Emma.

Ne?- O tamamen bir Emma.
Sie ist eine Emma.- Was?

Dur bir! Emma Stone dersen şuracıkta ölüveririm!
Wenn es Emma Stone ist, sterbe ich! Oh Gott!

Petersburg, Virginiada bir Emma Hill var.
Es gibt eine Emma Hill in Petersburg, Virginia.

Emma bir an düşündü, ama yine, 10 yaşındaki Emma değil, genişlemiş bir Emma..
Emma dachte einen Moment lang darüber nach- nicht die zehnjährige Emma, sondern eine irgendwie erweiterte Emma..

Ben senin gördüğünden farklı bir Emma görüyorum.
Ich bekomme nicht die Emma, die du bekommst.

Bir ara Emma Watson geri döner.
Emma Watson ist wieder zu haben.

Eğer bir daha Emma ile arama girersen, seni kötü yaparım.
Wenn du dich je wieder zwischen Emma und mich stellst, mach ich dich fertig.

Bir bakmışsın Emma kazanmış.
Es siegte Emma.

Şöyle de bir baktığımda Emma Stoneda filmi izlenebilir kılanlar arasındaydı.
Außerdem war sie neben Emma Stone im Film Einfach zu haben zu sehen.

Bir ara Emma Watson geri döner.
Emma Watson ist zurück.

Bir de Emma Frost üzerinde gereğinden fazla durulmuş.
Doch dort trafen sie lediglich auf Emma Frost.

Çalışma odamda oturuyordum sonra Ann, bir hışımla Emma hakkında sorular sorarak içeri girdi.
Ich war in meinem Arbeitszimmer. Auf einmal kam Ann rein und stellte Fragen über Emma.

Çünkü Adrian vardı, küçük Gabriella… ve tabii bir de Emma. Kaç tane?
Wie viele gab es noch? Denn es gab Adrian und die kleine Gabriella und natürlich noch Emma!

Ve bir daha Emmayı göremeyeceğim.
Und ich bekomme Emma nie zu Gesicht.

Bunun aynısını bir zamanlar Emmaya da söylüyordun.
Genau das sagtest du zu Emma auch immer.

Bir tanesin Emma.
So du bist diejenige, Emma.

Emma bir sanatçı.
Emma ist eine Künstlerin.

Bir erkek, Emma.
Es ist ein Junge, Emma.

Ben iyi bir insanım Emma.
Ich bin einer guter Mann, Emma.

Ben iyi bir insanım Emma.
Ich bin ein anständiger Mann, Emma.

Emma bir süre düşündü.
Eine Weile überlegte Emma.

Emma bir süre düşündü.
Emma überlegte eine Weile.

Öğle tatilimiz sadece bir saat Emma.
Wir haben nur eine Stunde Mittagspause, Emma.

Bu, çok iyi bir plan Emma.
Das ist ein sehr guter Plan, Emma.

Şey, bir süre Emma ile birlikteydim.
Eine Weile war ich bei Emma.

O bir oyuncak, Emma.
Das ist ein Stofftier, Emma.

Kötü bir şey, Emma.
Es ist schlimm, Emma.

Bir adam ve Emma Hill.
Ein Typ und Emma Hill.