Bir karanfil Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve bir karanfil.
Tüm Âsiklar ellerinde bir karanfil…>>
Ve bir karanfil.- Bu doğru.
Yakanıza takmak için bir karanfile ne dersiniz?
Bana bir karanfil getirdi verdi.
Sağ cebine beyaz bir karanfil koy.
Bir karanfil, insan kadar su ister.
Beyaz bir karanfil.
Howard Johnsonın lobisindeyim ve pembe bir karanfil takıyorum.
Kırmızı bir karanfil tak ki tanıyabileyim.
Eğer gelmezse ben yakama bir karanfil takarım.
Vazodaki bir karanfil gibisin Benim küçük çiçeğim.
Hayır! Sende de bir tebessüm olsun.Benim yakamda bir karanfil olacak!
Hiç mi?! Tek bir karanfil bile almadım mı?!
Böyle bir karanfil, 23 Şubat veya Zafer Bayramından herhangi bir tebrik kartı dekore edebilir.
Kırmızı bir karanfil vermek İspanyollar tarafından arkadaşlık işareti olarak düşünülür.
Ben senede bir kere karanfil alırım.
Masamda bir buket pembe karanfil vardı?
Küçük karanfil ve bir çekiç;
Karanfil. Ağaçsı bir şey.
Küçük kız öldüğünde elinde bir demet pembe karanfil varmış.
Zencefil ve karanfil bukelerine sahip iyi bir saparna.
Zor bir gün geçirdi, kimse ona karanfil göndermemiş.
Karanfil su infüzyonu: bir bardak su üzerinde 1-2 yıldız;
Bay Beaufort harika orkideler göndermiş. Kuzen Henry van der Luyden de bir sepet karanfil yollamış.
Tek bir ampulde yaklaşık 10-20 karanfil vardır, verin veya alın.
Elmas karanfil küpeler- güzel bir genç bayan için harika bir hediye.
Uğurlamakta karanfiller bir meleği.