BIR KARANFIL ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Bir karanfil Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ve bir karanfil.
Und eine Nelke.
Tüm Âsiklar ellerinde bir karanfil…>>
Jedes Zimmer hat ein Karmin…”.
Ve bir karanfil.- Bu doğru.
Und eine Nelke.- Das ist sie.
Yakanıza takmak için bir karanfile ne dersiniz?
Wie wär's mit einer Nelke fürs Knopfloch?
Bana bir karanfil getirdi verdi.
Und mir eine Karotte gebracht.
Sağ cebine beyaz bir karanfil koy.
Stecke eine weiße Nelke in dein rechtes Revers.
Bir karanfil, insan kadar su ister.
Eine Nelke säuft wie ein Mensch.
Beyaz bir karanfil.
Eine weiße Nelke.
Howard Johnsonın lobisindeyim ve pembe bir karanfil takıyorum.
In der Wartehalle des Motels und ich trage eine rosa Nelke.
Kırmızı bir karanfil tak ki tanıyabileyim.
Tragen Sie eine Nelke als Zeichen.
Eğer gelmezse ben yakama bir karanfil takarım.
Wenn er nicht kommt, stecke ich mir die Nelke an.
Vazodaki bir karanfil gibisin Benim küçük çiçeğim.
Meine Reisblüte Du bist wie eine kleine Nelke in der Vase.
Hayır! Sende de bir tebessüm olsun.Benim yakamda bir karanfil olacak!
Und du wirst ein Lächeln tragen.Ich werde eine Nelke… Nein!
Hiç mi?! Tek bir karanfil bile almadım mı?!
Ich habe keine einzige Nelke? -Keine?
Böyle bir karanfil, 23 Şubat veya Zafer Bayramından herhangi bir tebrik kartı dekore edebilir.
Eine solche Nelke kann jede Grußkarte mit 23 Februar oder Victory Day schmücken.
Kırmızı bir karanfil vermek İspanyollar tarafından arkadaşlık işareti olarak düşünülür.
Die rote Nelke wird von den Spaniern als Zeichen der Freundschaft überreicht.
Bir Vazoda Beyaz Karanfil.
Weiße Nelken in einer Vase.
Ben senede bir kere karanfil alırım.
Ich kaufe einmal im Jahr Nelken.
Masamda bir buket pembe karanfil vardı?
Rosa Nelken auf meinem Schreibtisch?
Küçük karanfil ve bir çekiç;
Kleine Nelken und ein Hammer;
Karanfil. Ağaçsı bir şey.
Nelken. Etwas Scharfes.
Küçük kız öldüğünde elinde bir demet pembe karanfil varmış.
Das Mädchen hatte einen Strauß rosa Nelken dabei, als sie starb.
Bir kilo karanfil bir kilo altın ile eşdeğermiş.
Ein Qintar Gold entspricht einem Kilogramm Gold.
Zencefil ve karanfil bukelerine sahip iyi bir saparna.
Feinste Sarsaparille mit einem Hauch Ingwer und Nelke.
Zor bir gün geçirdi, kimse ona karanfil göndermemiş.
Sie hatte einen harten Tag. Niemand schickte ihr eine stinkende Nelke.
Karanfil su infüzyonu: bir bardak su üzerinde 1-2 yıldız;
Wasserinfusion von Nelke: 1-2 Sterne auf einem Glas Wasser;
Bay Beaufort harika orkideler göndermiş. Kuzen Henry van der Luyden de bir sepet karanfil yollamış.
Sie sagte, sie erhielt wunderbare Orchideen von Mr. Beaufort… und einen Korb voll Nelken von Vetter Henry van der Luyden.
Tek bir ampulde yaklaşık 10-20 karanfil vardır, verin veya alın.
Es gibt ungefähr 10-20 Gewürznelken in einer einzelnen Birne, geben oder nehmen.
Elmas karanfil küpeler- güzel bir genç bayan için harika bir hediye.
Ohrringe mit Diamanten Nelken- ein tolles Geschenk für eine schöne junge Dame.
Uğurlamakta karanfiller bir meleği.
Zum Abschied eine Predigt über Engel.
Sonuçlar: 66, Zaman: 0.0347

Farklı Dillerde Bir karanfil

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca