Bir kemik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kemik.
İşte bir kemik.
Bir kemik gibi.
Kol, kolda küçük bir kemik.
Bu bir kemik.
Combinations with other parts of speech
Bunda takılı bir kemik var.
Bu bir kemik.
Çat pat, tak tuk, köpeğe bir kemik attı.
Ve bir kemik.
Nick-nack, paddy-whack, bir köpeğe bir kemik ver.
Bir kemik bulduk.
Şimdi de bir kemik istiyor.
Bir kemik sadece. Rand.
Köpeğe bir kemik at''. -Çık dışarı.
Ve bu arada,… aşağılarda kırılmamış bir kemik var.
Sana bir kemik atıyorum.
Pardon. Bacağımdan pörtlemiş bir kemik var.
Bize bir kemik at, Penelope.
Rus vali sana bir kemik attı.
Gidip bir kemik cilalayın, Mr. Addy.
Burun deliğinin kenarından bir kemik parçası da korunmuştur.
Bir kemik yardımıyla ejderhaya emir verebilirsin.
Detaylı bir kemik incelemesi yapacağız ama bu, zaman alır.
Sadece vücudumdaki her bir kemik bir anda kırılacak.
O normal bir kemik değil, değil mi?
Bazen sadece bir kemik bölgesi etkilenir.
Hiç iki köpeğin bir kemik için dövüşmesini izledin mi?
Böyle bir keçide bir sürü kemik vardır.
Fildişi ya da bir tür kemik.