Bir kokarca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Vay! Bir kokarca!
Kedi değil, bu bir kokarca.
Tam bir kokarca.
Hiçbir şey yapmıyor,sadece bir kokarca.
Plastik bir kokarca.
Bir kokarca içiyor gibi.
Tyra, bu bir kokarca.
Bir kokarca sana kokusunu püskürtmüş?
Peki ya bir kokarca?
Bir kokarca klimanın içine girmiş.
Ama oraya bir kokarca girdi.
Çok güzel. Plastik bir kokarca.
Plastik bir kokarca. Çok güzel.
Kimliği gizli bir kokarca!
Binaya bir kokarca girmiş. Şuna bak.
Gizli kimliği olan bir kokarca!
Bak, binada bir kokarca dolaşıyor.
BayíIdím. Hiçbir sey yapmíyor,sadece bir kokarca.
Tanrım, Chewy, bir kokarca daha mı yedin?
Bir kokarca poposundan yapılmış halıyla.
Ama geçen gün bir kokarca, üstüne sıvısını püskürttü.
Hiçbir şey yapmıyor,sadece bir kokarca.- Bayıldım.
Bu benim. Sadece bir kokarca olduğuna emin misin anne?
Bir kokarca aynı anda hem ısırıp hem de kokusunu salgılayamaz.***.
Ne olduğunu duymadın mı? Bir kokarca klimanın içine girmiş.
Bir kokarca üzerime püskürttü ve… kalçalarımı devasa gösteren bir elbise giyiyorum.
Kuduz olmuş iki kurt,bir tilki ve bir kokarca vurdum.
Bir kokarca tarafından püskürtülmek travmatik bir deneyim olabilir.
İçimden bir şey bana pis bir kokarca olmanın bir gelişme olduğunu söylüyor.
Bir kokarca üzerime püskürttü ve kalçalarımı devasa gösteren bir elbise giyiyorum.