Bir kurye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kurye burada.
Hayır, bir kurye aldı.
Bir kurye getirdi.
Ein Kurier hat es gebracht.Bu sabah sana bir kurye geldi.
Ein Kurier kam heute vorbei.Bir kurye gönderdim.
Alması için bir kurye ayarlanmış.
Ein Kurier soll es abholen.Juarezde spor çantasının içine tıkılmış bir kurye var.
Und einen Kurier in Yarın bir kurye gelecek.
Ein Kurier wird morgen vorbeikommen.Bunu almak için şu anda bir kurye geliyor.
Ein Kurier kommt gleich, um es abzuholen.New Yorka bir kurye göndereceğim.
Ich schicke einen Kurier nach New York.Kargosunun çalınmasına izin veren bir kurye ne işe yarar?
Was nützt ein Kurier, der sich seine Ware klauen lässt?Shane, bana bir kurye yollar mısın?
Kannst du einen Kurier schicken? Shane?Bir kurye Ítalyan Havayollarïyla Dakara götürür.
Ein Kurier bringt sie über die italienische Fluglinie nach Dakar.İskenderiyeden bir kurye geldi.
Ein Kurier kam aus Alexandria.Herhangi bir kurye seçin ve paketi verin.
Wähle einen Kurier und gib das Paket.Bugünkü sevkiyatta bir kurye yakalanmış.
Ein Kurier wurde heute bei der Lieferung festgenommen.Herhangi bir kurye seçin ve paketi verin.
Wählen Sie einen Kurier und geben Sie das Paket.Sonra oğlu yüksek rütbeli birisi olmalıdır. buraya geliyor, MAKAR Ve bir kurye eğer.
Dann muss sein Sohn jemand Hochrangiges sein.- Und wenn ein Kurier hierhin kommt.Maalesef tek bir kurye değil.
Leider ist es nicht nur ein Kurier.Bir kurye adayı daha bulsam onu arardım. Hep o bana gelir.
Wenn ich einen Kurier hatte, rief ich ihn an, er kam dann zu mir.Ama yakında bir kurye bekliyorum.
Aber ich erwarte gleich einen Kurier.Uzmanınız, belgelerinizin toplanmasını ve iade edilmesini bir kurye ile organize eder.
Ihr Spezialist organisiert die Abholung und Rücklieferung Ihrer Unterlagen durch einen Kurier.Alması için bir kurye gönderiyorlar.
Sie schicken dann einen Kurier, um es abzuholen.Sofyada bir iş arabasıyla evde yemek sunacak bir kurye arıyoruz.
Wir suchen einen Kurier, der mit Uyumuyorum! Bir kurye bunu sana bıraktı.
Ich bin wach. Ein Kurier hat das für dich abgegeben.Boşanma belgeleriyle beraber bir kurye göndermesini söyledim.
Sie schickte einen Kurier mit den Papieren.Aşağıda bir kurye Bayan Grante gelen çiçekleri imzalamanı istiyor.
Endişemiz oraya bir kurye göndermesiydi.
Unsere Sorge war, dass er einen Kurier schicken würde.Evinize bir kurye göndereceğim. Ona çek vereceksiniz.
Ich schicke einen Kurier zu ihrem Haus, und Sie geben ihm Senin sadece paket aldığın bir kurye olduğunu düşünürlerse olmaz.
Nicht, wenn Sie nur ein Kurier sind, der nicht weiß, was in den Paketen ist.
