BIR PENGUEN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Bir penguen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir penguen öpüşme.
Kissing ein Pinguin.
Ya da belki bir penguen.
Oder vielleicht ein Pinguin.
Bir penguen istiyorum.
Ich will einen Pinguin.
Gerçek bir penguen getirdi.
Er brachte einen Pinguin mit.
Bir penguen getirdi.
Er brachte einen Pinguin mit.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Güneş yanığı olan bir penguen.
Ein Pinguin mit Sonnenbrand.
Gidip bir penguen yakaladı.
Fing einen Pinguin.
Nasıl? Poposu alev almış bir penguen gibi.
Wie ein Pinguin, dem der Hintern brennt.
Ama bir Penguen değil.
Es ist nicht der Penguin.
Poposu alev almış bir penguen gibi.- Nasıl?
Wie ein Pinguin mit brennendem Arsch.- Wie"so"?
Bir penguen için Elbise.
Kleider für einen Pinguin.
Dolaşırken bir penguen bulmuşlar.
Unterwegs habe ich einen Pinguin gesehen.
Bir penguen bara girer.
Ein Pinguin kommt in eine Bar.
Club Penguen- bu bir penguen vardır.
Club penguin- Du bist ein Pinguin.
Ben bir penguen olmak isterdim.
Ich will ein Penguin sein.
Çikolata modellemeden bir penguen yapmak.
Aus der Modellierung von Schokolade einen Pinguin machen.
O bir penguen, Tanrı aşkına!
Er ist ein Pinguin, Herrgott!
Babası hayvanat bahçesinde çalışıyor. Ve gerçek bir penguen getirdi.
Er brachte einen Pinguin aus dem Zoo mit.
Ben bir penguen olmak isterdim.
Ich möchte ein Pinguin sein.
Bir gün çocuk kapısının önünde bir penguen bulur.
Ein Junge findet vor seiner Haustür einen Pinguin.
Gidip bir penguen yakaladı.
Doch er hatte einen Pinguin geklaut.
Penguenler gevşek vesaldırmaya hazır- Zaten bir penguen.
Pinguine sind los undbereit anzugreifen- sowieso ein Pinguin.
Ben bir penguen olmak isterdim.
Ich liebe es ein PINGUIN zu sein.
Sen buz blok olan üç bir penguen seçmek zorundasınız.
Du musst einen Pinguin der drei, die auf dem Eisblock sind zu wählen.
Tek bir penguen, kendini böyle ısıtamaz.
Ein Pinguin kann sich nicht allein wärmen.
Burada da bir penguen kolonisi yaşıyor.
Hier gibt es eine Pinguin Kolonie.
Bir penguen mücadele ediyoruz ve erişmek.
Sie kämpfen einen Pinguin und Sie mehrere.
Balık yiyen bir penguen hakkında bir şeyler.
Ein Pinguin, der einen Fisch frisst.
Bir penguen bara girip barmene sorar.
Ein Pinguin kommt in eine Bar und fragt den Barkeeper.
Söylesene, bir penguen için hava fazla sıcak değil mi?
Es ist viel zu heiß für einen Pinguin.
Sonuçlar: 173, Zaman: 0.0348

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca