Bir peynir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Azıcık bir peynir.
Bir peynir vardı.
Da war dieser Käse.Ne tür bir peynir bu?
Was für ein Käse?Bir peynir parçası belki.
Vielleicht ein Stück Käse.Gerçekten iyi bir peynir.
Das ist guter Käse.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Harika bir peynir aldım.
Habe tollen Käse gekauft.Bir peynir omlet yapmak.
Eine Käse Omelette zubereiten.Ne tür bir peynir bu?
Was ist das für ein Käse?Ama çok yakışıklı bir peynir.
Ein sehr gutaussehender Käse.Herhangi bir peynir ya da.
Alles Käse oder was….Mascarpone sadece daha yağlı bir peynir.
Mascarpone, mehr als nur ein Käse.Ben lanet bir peynir değilim.
Ich bin doch kein Käse.Yeni misafir havluları, yeni kadehler almam gerek.Çok özel bir peynir almam gerek.
Nasıl bir peynir kullandın?
Was für Käse hast du benutzt?Brie gibi beyaz kız isimli bir peynir yiyordum.
Ich aß Käse mit weißen Mädchennamen wie Brie.Epey bir peynir vermem gerekti.
Ich habe ihr dafür viel Käse gegeben.Bu ne tür bir peynir?
Was ist das für ein Käse?Onu bir peynir gibi dilimlemem yazık oldu.
Ich musste ihn zerteilen wie Weichkäse.Bundan daha iyi bir peynir olmalı.
Es muss besseren Käse geben.Bir peynir sevgilisiyseniz, bu yeni çalışmanın sonuçlarını açık silahlarla karşılarsınız.
Wenn Sie ein Käse Liebhaber sind, werden Sie die Ergebnisse dieser neuen Studie mit offenen Armen begrüßen.Sen eski kokuşmuş bir peynir gibisin bebek.
Du bist wie stinkiger Käse, Baby.Müthiş bir peynir ve dilimlenmiş jambon almıştım.
Ich habe gerade einen umgenietet, mit Käse und Pepperoni belegt.Al, çenende iğrenç bir peynir parçası var.
Al, du hast ein ekelhaftes Stück Käse am Kinn.Ya çok eski bir peynir ya da çok yeni bir et.
Das ist entweder sehr alter Käse oder sehr frisches Fleisch.Bellamın mantıksız bir peynir korkusu var.
Meine Bella hat eine irrationale Angst vor Käse.Bu oyunda ortada bir peynir var ve Jerry o peynire ulaşmak istiyor!
Vaktiyle iki kedi bir peynir parçasını çaldılar.
Zwei Katzen stahlen einen Käse.Tepeden aşağıda bir peynir yuvarlanır, yüzlerce insan arkasından yuvarlanır.
Man werfe einen Käse Bir sürü peynir verdim.
Ich habe ihr dafür viel Käse gegeben.Akşam sadece bir kalıp peynir yedim.
Ich hatte nur Käse zum Abendessen.
