Bir rembrandt Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
İçimde bir Rembrandt var.
Bir Rembrandt. Bir Giotto.
Ve sonra, bir Rembrandt!
Bir Rembrandta göz yumulamaz.
Tanrım, bu bir Rembrandt.
Bu bir Rembrandt, dünyanın öteki ucundan bunu görmeye geliyorlar.
Te yapılmış bir Rembrandt mı?
Mesela bir Rembrandt gözü nasıl oluyor?
Aramızda genç bir Rembrandt var.
Artık bir Rembrandta sahip olamayız.
Hadi gidip çalıntı bir Rembrandt çalalım!
Bir Rembrandt Senyör… medeniyete olan değeri dolar ya da liret ile ölçülemez.
El bombalı bir Rembrandt gibisin.
Ve bu bir Correggio değil. Sahte bir Rembrandt.
Birkaç hafta önce Londrada bir Rembrandt satılmıştı. Tam beş bin pounda.
Bir Rembrandt, bir Shakespeare veya… bir Mozart olmadıklarını anlayınca… bu yüzden senden nefret edecekler.
Bir Rembrandt, bir Shakespeare veya bir Mozart olmadıklarını anlayınca bu yüzden senden nefret edecekler.
Bu gece, müzeden bir Rembrandt çalınmış.
Çalınan tabloları. Ayrıca… bir Rembrandt bulacaklar.
Rembrandt varlıklı bir aileden gelmişti.
Bu Rembrandt için zor bir denklem.
Rembrandt gibi insanoğluna yakından bir bakış.
Bu olay Rembrandt için büyük bir darbe oldu.
Çiftlik evimde Rembrandt tarafından yapılmış bir portresi var.
Rembrandt Hristiyan bakış açısına göre bir propagandacı.
Size bir liste hazırlayabilirim ama korkarım ki Rembrandt… şimdiden bir duvarı süslüyordur.
Tablolarım Rembrandt ve Picasso arasındaki kötü bir bağ gibiydi.
Rembrandt tabloya bizim göremediğimiz bir şey eklemiş, sadece onların görebildiği birşey.